Mehmet CANBOLAT Yorumluyor:
Huzurlu yaşamın çivisi çıkmış, nasıl da belli...
İnsanlık yeni bir Dünya Savaşı ile yüzyüze. Hani eli kulağında derler ya, öyle bir şey bu artık.
Onca barış duası, yapılan görüşmeler, iyiniyet açıklamaları ve girişimler… Anlaşıldı ki, hepsi boş ve çirkin bir oyun bu.
7 Nisan 2017’de, henüz gün uyanmadan, Akdeniz sularında konuçlanmış ABD Ordusu’nun, Suriye’ye yağdırdığı ve yine sivil insanların da hayatını yitirdiği bombalar, bunun bir somut göstergesidir. Sonuç yüzlerce can kaybı. Yazık.
Halen BM’de resmen temsil edilen bir devlet, yani Suriye, IŞİD terörü ile mücadele edeceğiz gibi bir aldatmaca ile, yoğun bir bombardımana maruz kaldı. Bu andan itibaren, bir saat sonrası için birşeyler söylemek zorlaştı artık..
Trump Hazretleri, talimatı kendisinin verdiğini söylüyor. Gerekçesi ise ilginç. Suriye’de devletin kimyasal gazla, kendi halkına, yani muhaliflere saldırması. Yersen yani…
Biz bu oyunu görmüştük galiba. Irak’ta, Libya’da… Ve şimdi Suriye ana odakta.
Suriye, ki bu ülkenin yanında Rusya Federasyonu var ve bir anlamda Moskova’nın koruması altında. Putin yönetimine yakın çevrelerin açıklaması ise oldukça sert ve bana öyle geliyor ki, ileride bugünlerin tarihi için kalemi eline alacak olanlar, 3. Dünya Savaşı’nın başlangıç tarihi olarak 7 Nisan 2017’yi gösterecek.
Belki de, o tarihi, „İnsanlık, büyük bir dünya savaşının eşiğinden döndü“ diyecekler.
Bundan sonrasını kestirmek çok zor. Çünkü, dünyada kendini güçlü gören emperyalist güçler, terörle mücadele diye, elinden ne geliyorsa, imkanlarını kullanıyor. ABD bu işin başında tabii. Bu arada birçok güç, Pentagon Senfoni Orkestrası’nda bir an önce yerini almak için, çaba içinde.
Düşünelim bir kez; Suriye devlet güçleri, 6 yıldır dış destekli tetör odaklarına karşı kendi öz yurdunu savunuyor ve dünyada birçok ülke de buna saygı duyuyor. ABD başta olmak üzere, Pentagon Senfonisi Orkestrası’nda yer alan diğer taraftar ülkeler de, „radikal dinci terör grupları“na karşı mücadeleden sözediyor.
Ediyor ama, Şam yönetimi ile anlaşıp, terör gruplarına karşı mücadelede işbirliği yapacağına, bizzat vatanını savunan ülkenin ordusuna acımasız ve sorumsuzca saldırıyor.
Gerçekten çivisi çıkmış artık huzurun. Sonu belli değil. Çünkü, çivisi çıkan sadece huzur değil bence. İnsan aklının çivisi çıkmış. İnsanlığın çivisi çıkmış.
Ve Türk ordu birlikleri, tam da şu an bu ölüm dalgasının ortasında. Bu ateş hattında nasıl çıkar, belirsiz.
Tanrı, Mehmetçikler kadar, tüm insanlığı ve masum Suriyeli canları, şer cephesinden korusun, diliyoruz. Umudumuz, gözü dönmüş güçlerin önleneyemediğimiz saldırgan ruhu karşısında, çaresizlikten giderek azalsa bile…
Çünkü, düşündükçe korkumuz da artıyor. Ya, Suriye’de çıkacak savaş, sadece orada kalmaz ve Türkiye’yi de gelip vurursa…
Savaş, hangi gerekçeyle olursa olsun, sonuçlarını düşünmesi bile korkunç…
Bir diğer korkunç yanı ise, „Yurtta Sulh, Cihanda Sulh“ şiarıyla 80 küsür yıldır beslenen Türkiye’nin, son yıllarda savaş çemberinin tam da odağına sürüklenmesi.
Ülkeyi ve bölgeyi bu konuma sürükleyenlere, ateşi doğrudan veya dolaylı körükleyenlere tepkimiz var, tepkimiz…
Dileğimiz, umudumuz azalsa bile, sadece, bir parça huzur.
Sadece bir yudum yaşama istenci.
Ama bundan böyle o da, çok zor. Çoookkk…
Ne yazık ki…
Mehmet CANBOLAT Yorumladı
Toplum Gazetesi/ALMANYA: (YazıYorum: 7 Nisan 2017)
0 Yorum