ACILARIN ANASI "Mevlüde Genç"

Mevlüde GENÇ. Kelimenin tam anlamıyla bir Anadolu kadını.

Kendisini tüm dünya, Solingen’deki hain ırkçı katliamda, ailesinden beş genç fidanı kaybetmesine rağmen, vakur duruşu, barış, sevgi ve dostluk çağrılarıile tanıdı.

29 Mayıs 1993’te ne dediyse, 29 Mayıs 2018 günü Düsseldorf’ta yapılan devlet töreninde de aynısını, eksiksiz dillendirdi. Nefret duygusundan arınmış ve kavga yerine, insanlar arasında sadece sevgi ve dostluk yeşermesi gibi samimi isteğini öne çıkarttı.

Katliam gününü hiç unutmadığını ve geçen 25 yılda, yüreğindeki ateşin her gece için için yandığını, uykusunda alevler arasında yitirdiği yavrularını görüp, onlara gülümsediğini anlattı, kendine özgü diliyle.

Yine ağlattı, yine düşündürdü.

Yıllar önce, TRT Almanya Temsilciliği yaptığım döneme denk geldi bu acı olay. Mevlüde Genç’i de bu ortamda tanımıştım.

O yıllardaki acısının tazeliğine rağmen, dünyaya barış ve kardeşlikten söz eden bu kadın için, TRT haber programlarında adeta bir kampanya açmış ve Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiştim.

Hatta bu çağrım, iki Alman gazetesinde de konu olmuştu. Okuyup destekleyen Alman kurumlar ve bilim insanları destek mesajı yayınlamıştı. Sonuç alamadık. Ama ne değişir ki!

Bugüne değin Nobel yıldızlı „Barış Ödülü“ taşıyan, çoğu, sözüm ona, büyük büyük adamların ismini sayın deseler, hangisini hatırlayabiliriz acaba?

Ama O kadın bugün hala ısrarla dillendirdiği barış dostluk çağrısı ile, Nobel Barış Ödülü’nü çoktan haketmiş, aşmış gerçek bir barış elçisidir bence. Duygusu ve dışa vurduğu dünyası, bir barış güvercinin masum kanatlarını andırıyor.

Nobel Komitesi, O’nu hala görmezden gelse bile, Mevlüde Abla, benim için tüm zamanların en anlamlı „Barış Elçisi“dir ve öyle de kalacaktır bende...

Mehmet CANBOLAT Yorumladı.
Toplum Gazetesi/ALMANYA (YazıYorum: 31 MAYIS 2018)