GEÇMİŞTEN DERS ALMAK VE ALMANYA'DAN BİR SESE KULAK VERMEK - Toplum24
ARŞİV

GEÇMİŞTEN DERS ALMAK VE ALMANYA'DAN BİR SESE KULAK VERMEK

GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARTABİLMEK VE KULAK VERMEK!

Dr. Bahman Nirumand, 60'lı yılların sonundan itibaren Almanya'da yaşayan entellektüel boyutu olan bir gazeteci yazar.

Kendisini uzun yıllar yöneticiliğini yaptığı Frankfurt Belediyesi Kültürel Çeşitlilik Dairesi (AMKA) döneminden beri tanıyoruz.

Bu İranlı aydının, ülkesindeki yaklaşık 50 yıllık geçmişi, politik ve sosyal, toplumsal açıdan irdelediği bir yazısı, günümüzün kimi bölge ülkelerine önemli mesajlar veriyor.

Sözüne ve politik dürüstlüğüne inandığımız, Toplum Gazetesi olarak yakından tanıdığımız ve halen Berlin'de yaşayan, çok sayıda kitaba imzasını atmış 80 yaşındaki İranlı bu aydının, yer yer özeleştiri ve kimi yerde siyasi körlük izlenimi veren bu ilginç makalesini sizlerle de üleşmek, paylaşmak istedik.
……….

"UMARIM BİZİM HATALARIMIZDAN BİRİLERİ DERS ÇIKARIR"

Dr. Bahman NİRUMAND Yazıyor:

“...Merhaba. Benim adım Bahman Nirumand. İranlı bir gazeteci-yazarım.Şahın devrilmesinde aktif rol oynayanlardanım. Ve aynı zamanda mollaların, demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca solcu, demokrat, liberal ve milliyetçi insandan biriyim.

Evet, Humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize. Demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri yüzünden tutuklanmayacak, işkence yapılmayacak, kadınlara eşit haklar verilecek, giyim serbest olacaktı.

ÜZERİNDE DURMADIK

Her şey 14 Ocak 1979 tarihinde değişti. Şah, İranı terk etti.

Ardından İran tarihinin en büyük yürüyüşü Tahran’da yapıldı. Sansür, yasak yoktu, istediğimiz gibi bağırıyorduk. Ertesi gün gazetede, bir hırsızın genç mollalar tarafından yakalanıp, adına İslam Mahkemesi denilen bir mahalli heyet tarafından 35 kamçı cezasına çarptırıldığı haberini okuduk. Haberi ciddiye almadık;

Üç beş sapsızın işi dedik. Bu arada bira-şarap fabrikalarının yakılması, sinemaların tahrip edilip filmlerin sokaklara atılması gibi olayların üzerinde hiç durmadık. Ufak tefek şeylerin toplumun demokrasi ve ulusal bağımsızlık yolundaki çabaları etkilemesini istemiyorduk

Biz bunları söylerken, mollalar tarafından, kadın ve erkeklerin yan yana yüzemeyecekleri; okullarda aynı sınıflarda olamayacakları; birlikte spor yapamayacakları gibi gerici kararlar ardı ardına alınmaya başlandı. “Müslüman kadınların yanında fahişelerin yeri yoktur” denilerek kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi. Özellikle üniversitelerde bu yüzden çatışmalar çıktı.

Bu çatışmalardan rahatsız olduk; kadın sorununun güncelleşip ön plana geçmesini istemiyorduk! Peçesiz, başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar artık açıkça, gözümüzün önünde dövülüyordu. Bazı kadınların yüzüne kezzap atılıyordu. Biz ise hala büyük laflar ediyorduk; bu tür olayları devrimin kaçınılmaz sancıları olarak görüp umursamıyorduk! İttifak, Eylem Birliği gibi terimlerin peşinden koşup duruyorduk.

GEÇİŞ SANCILARI SANDIK

Humeyni, “Bütün sorunlarımızın sebebi, cemiyetimizdeki ahlaksızlıklardır. Bunların kökünü kazımalıyız” diyor; genç mollalar terör estiriyordu. Kitapevleri yağmalanıyor; gazete bayileri ateşe veriliyordu.Şiraz'da İslam Mahkemesi eşcinsel ve fahişe olduğu gerekçesiyle dört kişiyi idam ediyordu.

Benzer olay Tahran'da da gerçekleşiyor, üç fahişe ve üç eşcinsel kurşuna diziliyordu. Şimdi düşünüyorum da, insan zamanla her türlü aşağılanmaya alışıyor galiba. Hiçbirini görmüyorduk; basmakalıp analizlerimizin doğru olduğuna o kadar inanıyorduk ki!.. Oysa toplum hızla dincileştiriliyordu. Alınan her kararda Tamam bu sonuncusu diyorduk. Ama arkası hep geliyordu.

Kızların evlenme yaşı 18`den 13`e düşürüldü. Parfüm, ruj, saç boyası, mücevher gibi kadın malzemelerinin yurda girişi yasaklandı. Kadın çamaşırı satan mağazaların vitrinlerine sutyen, kombinezon vs. koymasına bile izin yoktu. Kamu dairelerinde kadın memurlara tesettüre girme emri çıkarıldı.

Biz aydınlar hep aynı düşüncedeydik: Demokrasi ve özgürlüğe geçiş sancılarıydı bu tür vakalar! Abartmaya gerek yoktu.

REFERANDUM OYUNU!

Üç ay önce Humeyni, Paris’te komünistler de dâhil olmak üzere her görüşün rahatça örgütleneceği bir demokrasiden, özgürlükten bahsederken, şimdi tüm solcu, milliyetçi ve liberalleri İslam düşmanı ilan etmişti. Mollaların en iyi siyasi stratejileriydi; işlerine gelmediği zaman hemen gündemi değiştiriyorlardı. Referandum meselesini gündeme getirdiler.

Halka soracaklardı: İslam Cumhuriyeti’ni istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Kuşkusuz bu bir oyundu...Yapılan propaganda belliydi; dediler ki: İslama evet mi, hayır mı diyorsunuz? Biz bu oyunu biliyorduk ama şöyle düşünüyorduk:

Önemli olan Cumhuriyet’tir; serbest seçimlerdir; demokratik haklardır; özgürlüklerdir. İslam Cumhuriyeti bunu sağlayacaksa neden karşı çıkalım? Sonuçta, evet diyen 20 milyon, hayır diyen ise sadece 140 bindi. Mollalar bu referandum sonucunu çok iyi kullandılar. Güya tüm ülke yaptıklarını onaylıyordu.

Artık televizyondan sonra basın da ellerine geçmişti. Sanki tüm muhaliflerin sayısını 140 bin kişi gibi gösterdiler. Hâlbuki 20 milyon içinde bizim oyumuz da vardı. Ama artık bizim sesimizin çıkmasına izin verilmiyordu.

HALKI ANLAYAMADIK MOLLALAR GÜÇLENDİKÇE SALDIRGANLAŞTILAR

Örneğin, tirajı bir milyon olan liberal Ayendegan gazetesini kapattırdılar. Sıra sonra Keyhan gazetesine geldi; muhalif yazarların işten çıkarılmasını sağladılar. Özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık için ayaklanan halkın, bu kadar kısa sürede değişeceğini düşünememiştik. Sanmıştık ki, mollaların gerici yasalarına/kurallarına halk karşı çıkacak.

Hâlbuki tersi oldu; mollalar yasak, sansür getirdikçe arkalarından gidenlerin sayısı arttı. Örtünmek moda oldu! Tüm bunlara gelip geçici bir fırtına diye bakmak ne büyük yanılgıydı.

Komünistlerden, solculardan, demokratlardan, milliyetçilerden sonra liberal İslamcılar da zamanla mollaların hedefi oldu. Şah döneminden daha çok insan cezaevlerine konuldu; idam edildi. “Milyonlarca insan canını kurtarmak için yurtdışına kaçtı. Kaçanlardan biri de bendim.

UMARIM BİZİM HATALARIMIZDAN BİRİLERİ DERS ÇIKARIR.”

Toplum Gazetesi/ALMANYA: (KONUK YAZAR: 15 Şubat 2016)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.