NAR TUGAN - IŞIĞIN KARANLIĞI YENDİĞİ GÜN! - Toplum24
ARŞİV

NAR TUGAN - IŞIĞIN KARANLIĞI YENDİĞİ GÜN!

NOEL - ALTAYLAR - NAR TUGAN - DOĞAN GÜN - VE
GÜN'ÜN TÜN'Ü; IŞIĞIN İSE, KARANLIĞI YENDİĞİ BİR GÜN…


Almanya'nın kibirli, varlıklı kentlerinden Wiesbaden'de bir akşam vakti, görkemli Noel pazarını geziyorum.
Ortalık ışıl ışıl. "Noel'i şu insanlık niye kutluyor acaba?" diye merak ediyorum işte.


Hani Türkiye'den Muazzez İlmiye Çığ'ın tezleri geliyor aklıma dolaşırken. Arif İsmet Vidinli'ye ait bazı araştırma sonuçları başlıyor beynimi yormaya…
Ama ben de daha yolun başındayken, henüz söze ermeden farkındayım; Biraz karmaşık bir konu olacak ama, yine de en sade dilde özetlemeye çalışalım...
Ancak biraz sabırlı olup, bu yazının sonuna kadar okunmasında büyük fayda olduğunu anımsatıyorum.


Bugün günlerden 21 Aralık…
Eski Türkler'in inanışından yola çıkarsak, bugün çok ama çok özel ve önemli bir gün. Yani 21 ARALIK'ı, 22'sinin gününe bağlayan geceden söz etmek isterim.
NAR TUGAN: İki kelimeden oluşuyor, hem kulağımıza, dilimize bildik çalıyor ama bir o kadar da uzak. yabancı…


Nar, günümüz Türkçe'sinde ateş, güneş veya gün anlamına geliyor. Tugan ise, doğmak, doğan gibi, bir anlama eş düşüyor.
Bir diğer deyişle, her sene 21 Aralık'ı 22'sine bağlayan gece, kuzey yarım kürede en uzun gece olduğu için insan yaşamında ayrı bir özellik sergiliyor. Yani işte bugün de, farklı bir gün, bir "Kış Gündönümü" yaşanıyor.


Altaylar'dan günümüze kadar süregelen binlerce yıllık Türk inancına yönelik araştırmalar yapan Arif İsmet Vidinli'nin vardığı sonuçlara göre, 21 Aralık gecesi GÜN,TÜN’ü; IŞIK ise KARANLIĞI yeniyor. Geceler kısalıyor, günler uzuyor.
Binlerce yıl önce Türkler'in tek tanrı inancı varmış. Adı: TENGRİ.


Yine kültürel özelliklere, inanışa göre, Tengri’nin özdeşi Mavi Gök imiş. Bugün de öyle. Tanrı'ya ellerimizi mavi gökyüzüne kaldırarak dua ediyoruz.
Bugün melek dediğimiz kutsallar binlerce yıl önce de varmış. Onlardan biri de İyilik meleği Ülgen imiş. Akçam Ormanları'nda altın köşkünde yaşarmış.
Atalarımız güneşin güçlü dönüşünü, Nar Tugan’ı Akçam ağacı çevresinde kutluyormuş. Akçam ağacının dallarına bezler bağlayarak, Ülgen’e dileklerini iletiyorlarmış.


Nar Tugan şenlikleri bugün de Kuzey halklarında kutlanmaktadır.
Akçam ağacına hayat ağacı da deniyor bugün. Hayat ağacı ise, binlerce yıldır kilimlerimizi halılarımızı süslüyor ve dokuma kültürümüzde önemli yer tutuyor.
Tengri inancının simgesi ışıktır. Işık kaynağı güneş, yıldız, bir merkezden çıkan çok sayıda ışınlar olarak, veya sadeleştirmiş şekli ile yuvarlak bir merkezden dört tarafa bir haç şeklinde çıkan ışınlarla gösterilirmiş.


Hunlar'ın önü sıra Orta Asyadan başlayan, Kafkasları aşıp Atlantik'e kadar uzanan göç dalgası ile, Türkler'in tek tanrılı Tengri inancı, o zamana kadar Pagan inancı yaşayan, Avrupayı da çok kapsamlı biçimde kökten etkilemiş.
Millattan sonra ikinci, üçüncü asırlarda Ortadoğu'da çok tanrılı paganlar, tek tanrılı Yahudiler ve İsevi denilen düzensiz dışlanmış İsa müritlerinden oluşan, topluluklar varrmış.


Türkler yönetim altına aldıkları bu topluluklara kendi Tengri inançlarını da yaymış. Bu etkileşme sonucu, Kafkaslar'da Gregoryan, Ortadoğu'da Süryani, Balkanlar'da, Ortodox ve Kuzey İtalya'da Katolik kiliseleri oluşmuş.
Bugun bu kiliselerde kullanılan isim, giysi, ayin ve dua simgelerinin kökeninin de, Altaylar'a uzandığı söyleniyor. Türkçe dualar, ilahiler, kıyafet ve semboller asırlarca bu kiliselerin kutsal tapınma içeriklerini ve yöntemlerini oluşturmuş.
Altaylardaki kutsal KLİSYA tepesi’nden Kilise (Eglise, ecclesia) kelimesi türemiş. Hun Türkleri'nin bayraklarını süsleyen Tengri simgesi haç şeklindeki kutsal ışık, bu kiliselerin simgesi olmuş.
4. Asır'dan itibaren Hıristiyanlık adını alan bu inançlarda Türkce dualar ve ilahiler Ortadokslar'da klasik Yunan diline, Katolikler'de Latince'ye (Vulgate ), Kafkaslar'da Gregoryan ve Ortadoğu'da Aramice'ye, bugunkü Süryani diline tercüme edilmiş.
İlahilerin yazılmasında kullanılan Türk Runik harfleri zamanımıza, müzik notaları olarak ulaşmış. Ortodox patriğinin elinde asayı, Türklerin kutsal çift başlı yılanı, kilise armalarını da,, Türkler'in çift başlı kartalı süslüyor.
Pagan inançlarının etkisi ile, Tengri kavramı Hıristiyanlar'da zamanla Tanrının oğlu –Kutsal ruh -ve Tanrı İsa’ya dönüşmüş.
Nar Tugan, güneşin doğum kutlamaları da İsa’nın doğum kutlamalarına, yani Noel’e kadar gelip dayanmış. Noel kelimesi de Noio(yeni) ve Helios (güneş) kelimelerinden oluşmuş.
Yani Nar Tugan’la özdeştir, deniyor. Ülgen’in yerini, aynı onun gibi uzun kaftan, kürk başlı, kırmızı kuşak ve çizme giyen Pere Noel / Santa Klaus'un aldığı da bir başka sav.

Evet Vidinli'nin araştırmasından bir kesiti böyle özetlemek mümkün. Yani buradan, yaklaşan 24-25 Aralık Noel kutlamalarının kökeninin, Altay Türkleri'ne uzandığını söylemek mümkün oluyor.
Nihayetinde bilim adamlarının ortaya koyduğu sonuçtan özet alıntılar bunlar.


Okuduğunuz zaman, "neden olmasın?" diyor insan. Sözü evirmeye gerek yok, gerekçeler ve bulguların akışı ve yorumu da inandırıcı geliyor. Olmak zorunda. Yoksa bilimsel araştırma olmazdı, bilim ilerleyemezdi.


Bu özel araştırma sonuçları, Türkiye'de de fazla bilinmiyor. Görebildiğimiz kadarıyla, bu tür konular ile ilgilenen çevre ise, çok dar.
Görsel medya zaten paparazzi, magazin boyalı olunca, bu tür kuru konulara ne gerek. Gerekçe de hazır zaten musluğun başında oturanlar için:
"Efendim, halkımız sevmez böyle kuru şeyleri…"


Gazetecilik ilkesi gereği, bu tarihi bilgilere, hazır Batı dünyası, Noel sarhoşluğunu yaşarken, özetleme anlamaya, anlatmaya çalışalım istedik.
Mutlaka, eksiği de vardır, yukarıdaki anlatma gayretimizin.
Kimbilir…


Belki de yukarıda özetlemeye çalıştığımız bilgiler de, yeni araştırmalara bir kaynak oluşturabilir. Bilimin doğası da bu zaten.
Mehmet CANBOLAT Yazdı. Toplum Gazetesi / ALMANYA: (Yazı-Yorum: 21 Aralık 2015)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.