"32 YIL ÖNCE ALP DAĞLARINDA BULUNAN "BUZUL MUMYA"IN KİM OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI: - ANADOLU'DAN ÖTZİ ! - " - Toplum24
AVRUPA HABERLERİ

"32 YIL ÖNCE ALP DAĞLARINDA BULUNAN "BUZUL MUMYA"IN KİM OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI: - ANADOLU'DAN ÖTZİ ! - "

Toplum24 / ALMANYA (YazıYorum: 17 Ağustos 2023)

Mehmet CANBOLAT Yorumluyor:

ANADOLU’DAN AVRUPA’YA 8 BİN YIL ÖNCE GELMİŞ "ANADOLULU ÖTZİ" KİMDİR?

Avrupa şu günlerde „Ötzi“yi konuşuyor.

„Ötzi“ de kim demeyin. Çünkü bilim dünyası yıllar süren inceleme ve araştırmalarını son günlerde önemli bir aşamaya getirmiş bulunuyor.

Her ne kadar bilimsel bulgular ağırlıkta olsa bile, çok ilginç bir insan öyküsünü paylaşacağım.

Hem de çoğumuzun geldiği toprakların insanı O.

Sözü bilimsel tanımlara dökmeden, bir ilginç fotoğraf vermeyi deneyeceğim.

Bundan yıllar öncesini, daha doğrusu 32 yıl öncesini düşünün. Günlerden bir gün, Alp Dağları'nda "buzul mumya" diye Türkçe’ye uyarlayabileceğim boyutta bir erkek bedeni bulunuyor.

Dağcılar bulmuş. Bulunduğu yer ise, Ötztal adlı Avusturya ve İtalya'ya sınır olan bir vadi. Yani Alp Dağları'nın bir parçası. Bu olayı, dağ sporlarına yatkın turist kafilesine eşlik eden profesyonel dağcılar keşfetmiş önce.

Bu ilginç ve koyu tenli, siyah gözlü erkek buzul mumyası, İtalya’nın Güney Tirol (Südtirol) bölgesindeki Bozen şehri Arkeoloji Müzesinde yıllardır sergileniyor ve ilk günden beri, farklı ülkelerden bilim insanları, bu esrarengiz Buzul Mumyası’nın izini sürüyor, kimliğini, kökenini araştırıyor.

Taş devrine ilişkin herhangi bir arkeolojik mumya olmadığı için Ötzi’ye, bilim dünyası gözü gibi bakıyor.

Öldüğü(!) tarih olarak bilimciler, Milattan Önce 3200 yılını işaret ediyor.

Çoğumuza komik gelebilecek ama, 1,50 boyunda mumyanın neresini, nelerini incelememişler ki.!

1,50 boy deyip geçmeyin. Öldükten sonra vücudun küçüldüğünü de dikkate alırsanız, o zaman Ötzi’nin hayatta iken, dönemin emsallerine kıyasla, boylu poslu bir kişi olduğu da tahmin ediliyor.

Sonuçta bilim insanı. Bir neticeye ulaşmak ve bilim dünyasının gelişmesine katkı sunmak da onların görevi.

Önceki gün yayınlanan yeni bulgulara göre, sıkı durun, buzul mumya Ötzi denilen esrarengiz kişi, kelimenin tam anlamıyla, bir Anadolu köylüsü.

Bunu ben değil, Batılı bilim insanları söylüyor ve iddialarını yüzde 91 oranında yakın bir tesbit olarak ortaya koyuyor.

Ölüm tarihinin ise 3500 yıl öncesine dayandırıyorlar.

Ölümden çok bir cinayet sözkonusu galiba.

Hatta kriminal bulgular için, sonuca erişmek amacıyla özel timlerden yararlanılmış.

Alp Dağları’nda mumyası bulunan bu koyu tenli mumya erkek, kesinlikle öldürülmüş. Bir cinayete kurban gitmiş yani. Bu kesin, çünkü sırtında kalın bir ok izinin olduğu tesbit edilmiş. Kemiklerinde bile kırıklıklar tesbit edilmiş. Dönemin kimbilir hangi görüş ayrılığından olsa gerek, kendisini birden fazla kişinin uzun süre takip ettiği ve adı bilim insanlarınca "Ötzi“ konan bu buzul mumyalaşmış erkeğin, neyin kurbanı olmuş olabileceği ise bilinmiyor.

Şaşırmayın, merak etmeyi sürdürün, bilim insanları bunu da bulmaya kararlı.

Bilim adamları Ağustos 2023 raporlarında Ötzi’nin atalarının Anadolu topraklarından geldiğini ve bunun kesin olduğunu altını çize çize söylüyor ve bu sava gerekçe olarak: „Avrupa coğrafyası, tarım ve toprak işleme, ekip biçme kültürünü Anadolu toplumlarından aldı. Ötzi'yi Avusturya ile İtalya arasındaki bölgeye Anadolu’dan yaklaşık 8 bin yıl önce gelip yerleşmiş, tarım bilen, toprak işleyen köylülerin henüz bilinmeyen bir kuşağının uzantısı olarak tanımlayabiliriz." diyor.

Vücudunun bir bölümü bugün bile oldukça belirgin kalmış ve müzede görünen Ötzi, teni koyu, gözleri siyah, başı büyük ölçüde kel, bir Anadolu insanın olarak tanıtılıyor.

Uzun yıllar sözkonusu buzul mumya bedenin sırrını çözmek için yapılan yoğun bilimsel incelemeler ve buradan elde edilen bulgular, 2012 yılına gelindiğinde, esrarengiz „Anadolu erkeği“ hakkında önemli fikirler vermeye başlamış ve şimdiye dek oldukça gelişmiş analiz yöntemleri sayesinde, bu bedenin hangi hastalıklar geçirdiğini ve atalarının hangi coğrafyadan gelmiş olduğunu yüzde yüz düzeyinde ispat edebiliyor.

Bu arada yeni bilgilere göre, bizim Ötzi, 1,50 boyunda bir vatandaş ve o taş devri zamanında bu büyüklük ortalamanın çok üstünde olduğu anlaşılıyor. Kilosu ise 50.

Bunu bile öçmüşler ve ortaya çıkartmışlar.

Hepsi bu değil tabii ki…

Adamın bedeninin birçok bölgesinde teto denilen dövme türü şekiller de var. Bu Batıya gelmiş bir Anadolu geleneği mi yoksa bizim Ötzi'nin ataları Alp dağları eteklerinde başka kavimlerden mi bunları benimsemiş, o henüz araştırma konusu değil.

Diğer enteresan bulgu ise, Ötzi’nin öldürülmeden önce yediği son yemeğin çok büyük olasılıkla kurutulmuş yaban keçisi eti olması. Hatta o dönemin yemek kültürünü bile bulmuşlar. Geyik, yaban keçisi, tahıl türü şeyler.

Şibdi bizim Ötzi nereden bilsin ki, o günki son yemeğinin bu olduğunu ve dağın yükseklerinde sırtılan nişanlanmış bir okla hayatını kaybedeceğini....

Hep söylüyorum, Anadolu’dan iç ve dış göçler, Almanya’ya Türk işgücü ile 60’lı yıllarda başlamadı kuşkusuz. O zincirin son halkası.

Binlerce yıl çeşitli uygarlıklara, kanıl savaşlara sahne olan o kadim toprakların dünyanın dört yanında binlerce yıl içinde öyle kök salması var ki… Hepsi zamanla ortaya çıkıyor.

Bunu İtalya’da bir bölgede gerek ön ismi gerek soy ismi Türkçe olan veya Türkçeye yakın evrim geçirmiş kavramlardan oluştuğunu görünce, meraktan araştırmıştım. Hepsi, Osmanlı denizcilerinden İtalya’da kalanlar, esir düşenlerin bugünlere kadar uzanan kuşaklarından İtalyanlar. Hatta Almanya'da tanıdığım yaşlı bir İtalya'nın, önismimin Mehmet olduğunu duyanca, bana sarılıp: "Sen benim babamsın. Benim babamın adı da Memed" demesini hiç unutamıyorum.

Alp Dağları’ndan Ötzi’ye kadar…

Anadolu her yerde var.

Hatta insanlık öncesinde de…

İnsanlığın geçmişine meraklı olanlara sesleniyorum:

Yolunuz İtalya veya Avusturya’ya düşecek olursa, bu iki ülke arasında ve Avusturya kökenli İtalyanlar’ın yaşadığı Almanca’nın hakim dil olduğu Südtirol bölgesinde Bozen şehrine mutlaka zaman ayırın diyorum. Bizim „Anadolulu Ötzi“ orada sizi görünce, kimbilir ne kadar mutlu olacaktır.

Hani isterseniz : "Buralarda bir gariban toprak yoldaşımız uyuyor. Sevaptır. Bir merhaba diyelim" diye de düşünebilirsiniz.

Belki olur da, yolunuz düşecek olursa...

Buralarda bizlerin çok eski atalarından biri yatıyor diye...

Mehmet CANBOLAT Yorumladı.

Toplum24 / ALMANYA (YazıYorum: 17 Ağustos 2023)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.