"FERMUAR DEYİP GEÇMEYİN! 130 YILLIK BİR MÜCADELENİN ADIDIR O..." - Toplum24
AVRUPA HABERLERİ

"FERMUAR DEYİP GEÇMEYİN! 130 YILLIK BİR MÜCADELENİN ADIDIR O..."

Toplum24 /ALMANYA (Haber - 31 Ağustos 2023)

FERMUAR DEYİP GEÇMEYİN. HAYATIMIZIN 130 YILLIK 'OLMAZSA OLMAZI' SANKİ!

İnsanlık tarihine bakıldığında, bugün hiç üzerinde durmadan düşünmeden kabul ettiğimiz ve yaşamın bir ayrılmaz parçası olarak gördüğümüz bir dizi madde, aslında ne gökten zembille inmiş bize, ne de bizden akıllı insanlar tarafından durup dururken, bir çırpıda bulduğu, keşfettiği şeyler değil.

Hemen hepsinin bir geçmişi, bir varoluş süreci olan ve çeşitli aşamalardan geçerek bugünlere ulaşan, kullanım amaçlı gördüğümüz kolaylıklar gerçeğidir onlar.

Mesela bunlardan biri de Fermuar.

Bu sözü ne zaman duysam, aklıma hemen çekidüzen gelir. Yani bir tedbir, bir güvence duygusu gibi bir şey.

Bir pantolon, etek, gömlek, elbise, çanta, çizme, perde derken, modern yaşamın birçok alanında adeta vazgeçilmez ihtiyaçlardır bu fermuar bilmecesi.

Sırrına tam vakıf olamasak bile, bir emniyet duygusu veriyor insana.

Fermuar deyip geçmeyin. Tam 130 yıllık bir geçmişi var.

Daha doğrusu, takvimlerin 29 Ağustos 1893’ü gösterdiği gün Whitcomb L. Judson adlı bir Amerikalı, fermuar sistemini keşfetmiş ve buluşu için patent başvurusunu o gün yapmış. Ancak bu sadece kayıtlarda kalmış. Hatta aynı yıl Şikago’da açılan bir fuarda da varlığını hissettirememiş. Ancak değişen zaman ve koşullarla birlikte, bu fikrin üzerinde çalışan çok sayıda isim ve ek sistemler sayesinde, bugün yaşamımızda önemli bir yer tutmaya başlamış fermuar.

Düşünün, yoldasınız. bir etkinliktesiniz. Fermuarınız kopuyor. Açılmıyor veya kapanmıyor. Veya çantanızdan bir şeyi arıyorsunuz. Fermuar işlemiyor. Birkaç dişli sonrasında tıkanıyor. O anı ve bastıran stresi düşünebiliyor musunuz?

İnsanın adeta çaresiz kaldığı önemli anlardan biri.

Aslında bu fermuar mucizesini bulanın derdi, büyük olasılıkla düğmelerin zaman zaman yarattığı zorluklardan insanı kurtarmakmış. Hatta sistemin toplumda yavaş yavaş duyulup, kullanma kolaylığı hissedilince, fermuar reklamları oldukça ilgi görmeye başlamış ve zamanla da moda dünyasının vazgeçilmezine dönüşmüş.

Bugün kullanımda en yaygın ve en çok tercih edilen kolay açılıp kapanan ve güven veren sisteme ulaşmak elbette kolay olmamış. Bu alanda en önemli isim olarak İsveçli Gideon Sundbaeck isimli bir genç, Almanya’nın Bingen kasabasında makina mühendisliği eğitimi aldıktan sonra, Amerika’ya yerleşmiş. Günümüzdeki fermuarların adeta anası olan sistem, önce 1. Dünya Savaşı sırasında denizcilerin giysilerinde ardından ise, deri sektöründe ilgi görmeye başlamış. Fermuar tekniğinin, kabuğunu asıl yırttığı ve seri üretim olarak öne çıkan dönem ise, 1920li yıllar olmuş. Almanya’nın Nürnberg ve Wuppertal şehirlerinde kurulan iki büyük fabrika, o güne özgü teknoloji ile de olsa, fermuarın önünü geniş ölçüde açmaya başlamış. Bu da Almanya’da sanayileşme çağının ufkunun büyümesine bir ölçüde yeni fırsatlar tanımış.

Kültür bilimcileri de boş durmuyor tabii ki. Bu alanda yetkin isimler, fermuara çok özel anlamlar da yüklüyor. Mesela, „Fermuar, küçük ve kolay bir mekanik hareket ile işliyor. Örneğin küçük bir parmak hareketi yetiyor. Bu hiç kuşkusuz insanda bir özgüveni yaratıyor. Düğmeler veya ip sistemi ise, hassas ve doğru düşünmeyi gerekli kılıyor ve zaman alıyor.“ diyorlar.

Yani, düğmelerin biri yanlış iliklenmişse, sonrakiler de aynı yanlışlığı yaşar, gibi bir şey.

130 yıllık uzun bir sanayi savaşı gibi geliyor bana, fermuarın, bugünkü piyasaya hakimiyeti.

Yani düğmeler ve ipten, deriden bağlara karşı amansız bir savaşın bir başka adıdır fermuarın 130 yıllık mücadelesi.

Peki savaşı kazandı mı dersiniz fermuar mucizesi?

Bence değil. Bugün insanlar, pantolon, etek ve bluzun yanısıra, çantalarının fermuarını sık sık aklına getiriyor ve bir şekilde kontrol etme ihtiyacı duyuyorsa, düğmeler, bağlar hala gücünü koruyor demektir.

Yani yaşamımızda farklı yeri olan iki ihtiyaç malzemesinin savaşı daha çok sürecek gibi.

Ama „yiğidi öldür, hakkını inkar etme“ şeklindeki atasözü gibi, fermuarın Almanya’dan giderek dünyaya yayılan „trafikte fermuar sistemi“nin de kaynağı olduğunu unutmamak gerekiyor. Yani insana birçok yönden güvence veren rahatlatan, bazen farkındalık yaratan fermuarın teknik doğası, trafikte araçların iki şeritten tek şeride düştüğü bir yolda, sağlı sollu geçiş hakkı olması uygulamasının da kaynağından başka bir şey değil.

Şimdi fermuarları bir daha kontrol etmenin zamanı belki.

Ne kadar güvenli olduğuna inansak bile.

(Toplum24 Haber Servisi - Mehmet Canbolat)

Toplum24 /ALMANYA (Haber: 31 Ağustos 2023)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.