Türk-Alman sinemacı Aysun Bademsoy, belgesel filmlerini toplu halde bu kez Frankfurt’ta sunuyor. Film yönetmeni Bademsoy’un “göze batmayan, mekân yaratan ve çok katmanlı hikâye anlatım tarzı” 30 yıldır Türk-Alman göç deneyimleriyle karakterize oldu. Kinothek Asta Nielsen, yönetmenin çalışmalarının ilk kapsamlı retrospektifini Alman Film Enstitüsü ve Müzesi’nde DFF’de ve diğer mekânlarda gösterecek. Bademsoy, 25-27 Temmuz tarihleri arasında Frankfurt’taki gösterimlere konuk da olacak ve gösterimlerin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
Aysun Bademsoy’un Frankfurt’taki film programı, Kinothek Asta Nielsen e.V. tarafından Alman Film Enstitüsü ve Müzesi (Deutsches Filminstitut & Filmmuseum (DFF), Infrau e.V, Café Anschluss, ada_kantine ve Lotte Specht e.V. işbirliğiyle düzenlendi. Film programı Frankfurt am Main Belediyesi Çokkültürlü İlişkiler Dairesi tarafından da destekleniyor.
Film gösterim programı, aşağıdaki adresten edinilebilir:
https://kinothek-asta-nielsen.de/programm/nirgends-ist-man-richtig-da
BELGESELLER NEREDE VE NE ZAMAN?25 Temmuz Cuma – Saat:20:15 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
“Spielerinnen”: Aysun Bademsoy bu filminde, Berlin’deki ilk Türk kadın futbol takımının oyuncularına eşlik ediyor. İlk karşılaşmadan 30 yıl sonra Bademsoy yeni kuşağa bakıyor. Eski oyuncular aktif futbolculuk günlerini ve gençliklerini anımsarken, kızları da annelerinin o zamanlar sorduğu soruları soruyor: Kendimizi burada gerçekten kabul edilmiş hissediyor muyuz? Ve hayatımın neye benzemesini istiyorum?
25 Temmuz Cuma – Saat: 11:00 – infrau e.V. – Höhenstraße 44 – 60385 Frankfurt a.M.
“Spielerinnen” – Film gösterimi ücretsiz: Bildirim e-posta: info@kinothek-asta-nielsen.de26 Temmuz Cumartesi – Saat: 18:00 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
Aysun Bademsoy, “Ein Mädchen im Ring” ve “Mädchen am Ball” filmlerinde, önyargılara meydan okuyan ve kendi yerlerini alan genç kadınlara eşlik ediyor: Fikriye Selen gelecek vaat eden bir boksör ve Köln-Kalk’taki “Faustkämpfer” kulübündeki iki kadından biri. Türk kadın futbol takımı BSC Ağrıspor’un kızları futbol sahasında gururla antrenman yapıyor. “Mädchen am Ball”, Bademsoy’un kulübün kadın oyuncularıyla ilgili filmlerinin ilkiydi.26 Temmuz Cumartesi – Saat: 20:30 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
Film: “Am Rand der Städte” (Kentlerin Kıyılarında): Akdeniz kıyısındaki Mersin’in çevresinde son yıllarda çok sayıda site yapıldı. Bu sitelerin bir kısmı yapısı ve görünümü açısından Türkiye’de alışılmış sitelere benzemiyor. Ortada park benzeri bir alan oluyor ve bu alanın ortasında da bir yüzme havuzu, restoranlar, sosyal buluşma mekânları, barlar yer alıyor. Konutlar etraflarında olan bitene sırtlarını dönmüşler, balkonları ortadaki bu merkeze bakıyor. Bu sitelerde yaşayanların büyük bölümü “Almancılar”. Uzun yıllar Almanya’da çalışıp para biriktirdikten sonra, hayatın keyfini çıkarmak üzere Türkiye’ye dönmüşler. Ama tam da dönmüş sayılmazlar, çünkü eski vatanlarıyla aralarına çok fazla şey girmiş. Onun için de şimdi balkonlarında, havuz kenarında, akşamları da restoranlarda oturuyor ve hep kendi aralarında yaşıyorlar. Aralarında 2006 Berlin Film Festivali de olmak üzere pek çok uluslararası film festivalinde gösterilen Kentlerin Kıyılarında, 2007’de Internationale Film Festspiele Innsbruck’ta belgesel film ödülünü kazandı.27 Temmuz Pazar – Saat: 18:00 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
Film: “Nirgends ist man richtig da”: Yusuf ve Yavuz Türkiye’de Almanca konuşulan bir okula gidiyorlar. Sadece yaz tatillerinde Almanya’daki ailelerinin yanındalar. “Nirgend ist man richtig da”, “ev”in ne anlama geldiğini soruyor. Film: “Nach dem Spiel”. İki yıl sonra “Mädchen am Ball” oyuncularına geri dönüyor. Futbol gençleri hâlâ birleştiriyor, ancak gelecekteki yaşam kararları, kariyer, aşk ve aile ilişkileri ile ilgili sorular ön plana çıkıyor.
27 Temmuz Pazar – Saat: 20:30 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
“Spuren” (İzler): 2000 ve 2007 yılları arasında on kişi aşırı sağcı terörist grup “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” tarafından öldürüldü. İzler – bunlar sadece suçluların suç mahallinde bıraktıkları ipuçları değil, aynı zamanda eylemlerinin kurbanların yakınlarında, göçmen topluluklarında ve bir bütün olarak Alman toplumunda açtığı yaralar ve izlerdir.28 Temmuz Pazartesi – Saat: Saat 21.00’e doğru – ada_kantine – Mertonstraße 30, 60325 Frankfurt – Giriş: Gräfstraße 62 üzerinden – Film gösterimi ücretsiz
Film: “Ich gehe jetzt rein” (Şimdi içeri giriyorum): Berlin kulübü Ağrıspor‘da geçirdikleri dönemden bu yana bir zamanların futbol aşığı arkadaşları için çok şey değişti. Artık yirmili yaşlarının sonundalar: “Birçok savaş verdiler. Arkalarında küçük ve çok büyük yenilgiler yatıyor. Parçalanmış evlilikler, zor durumlara düşmek, ailelerinin emirlerine karşı uzun süreli savaşlar. Şimdi yalnızlar. Kimse onlara eşlik etmiyor. Kendilerini toplamaya başlarlar. Tekrar birlikte oturmaya. Düşünmek için. Hatırlamak için. Öğrendiler.”30 Temmuz Çarşamba – Saat: 18:00 – Alman Film Enstitüsü ve Müzesi Frankfurt
Film: “Zyklop” (Tepegöz): Ünlü Türk destanı “Dede Korkut”, bir perinin bir Oğuz tarafından tecavüze uğrayıp kirletilmesi efsanesini anlatır. Su perisi hamile kalıp bir çocuk doğurduğunda, bir çoban onu bir canavara, bir Tepegöz’e dönüşene kadar taşlayarak öldürür. Yönetmen Aysun Bademsoy, Tepegöz adlı belgesel filminde, Alman-Türk müzisyen Marc Sinan’a Kazakistan’a yaptığı bir yolculukta eşlik ediyor ve burada destanın izini sürüyor, müzisyenleri ziyaret ediyor, şarkılarını ve ilahilerini kaydediyor. Sonunda bu yolculuk, Sinan ile yoksul geçmişi arasında çok kişisel bir karşılaşmaya ve aynı zamanda suçluluk ve ceza hakkında heyecan verici bir müzikal tiyatroya dönüşüyor.” (Etno-Lojik Film Günleri 2017)AYSUN BADEMSOY KİMDİR?
Aysun Bademsoy, 14 Mart 1960 tarihinde Mersin’de doğdu, 1969 yılından beri Berlin’de yaşamaktadır. 1978-89 yılları arasında Berlin Hür Üniversitesi’nde tiyatro bilimi ve basın-yayın okudu. Daha öğrenimi sırasında televizyon filmlerinde ve dizilerde oynadı. Harun Farocki’nin yanında yapım yöneticisi, montajcı ve reji asistanı olarak çalıştı. 1989 yılında öğreniminin sona ermesiyle birlikte ilk belgesel reji çalışması “Yabancı Alman Komşular” (Fremde Deutsche Nachbarschaft) ortaya çıktı. Daha sonrada Türkler ve Almanların bir arada yaşamalarını konu alan çalışmaları devam etti.
Aysun Bademsoy, “Mädchen am Ball”, “Nach dem Ball” ve “Ich gehe jetzt rein” adlı belgesel filmlerinde on üç yıl boyunca futbol oynayan genç Türk kadınlarının hayatlarını izledi. “Am Rand der Städte ”de ise anavatanlarına dönen Türkleri gösteriyor. Orada, Almanya’dan gelen mobilyaları ve Alman televizyonu ile şık emeklilik kasabalarında yaşıyorlar. Göç tarihini etnik açıdan da ele alan Aysun Bademsoy, “Burası bir vaha ve bir tür araştırma alanı” diyor.
Aysun Bademsoy filmlerinde iki kültür arasındaki çatışmalı yaşamı anlatıyor. Ancak sadece çelişkilere ya da mağduriyetlere işaret etmekle yetinmiyor. Aksine, her zaman bunlara nasıl meydan okunabileceğiyle ilgilidir. Bireylerin azmiyle, ama aynı zamanda toplum için birlikte çalışarak. Bu bazen umutsuz görünse bile.
Yönetmen Aysun Bademsoy, genç Türk kadınlarının hayatlarını konu alan filmler çekti ve geri dönen Türklere kamerasıyla eşlik etti. “İzler”de NSU kurbanlarının yakınlarına ses veriyor ve Alman anayasal devletinden şüphe duymaya başlıyor. Bademsoy NSU davalarını yerinde takip etti ve suç ortaklarına verilen hafif cezalar karşısında hayrete düştü. Eşlerini ve babalarını kaybeden aileler böyle bir yükle yaşamaya nasıl devam ediyorlar? Bu soruyu soran Bademsoy filmde kurbanların yakınlarına söz veriyor: “Bu insanlar için gerçekte ne kaldı? Almanya’ya karşı hâlâ bir duyguları var mı? Nasıl yas tutuyorlar ve bazılarının doğduğu ülke olan Almanya onlar için ne ifade ediyor?”
Kaynak: https://aysunbademsoy.de/
0 Yorum