MÜZİK İNSANLIĞIN ORTAK DİLİ

KÜLTÜR SANAT

MÜZİK İNSANLIĞIN ORTAK DİLİ

Rhein-Main Bölgesi’nin geleneksel çok kültürlü etkinliklerinden biri olan ve bu yıl onbirinci yılını kutlayan MainWeltmusik Festivali, çeşitli ülkelerden sanatçıların katılımıyla, 28 Haziran Cumartesi günü, Offenbach’taki tarihi Büsing Sarayı’nın avlusunda gerçekleşti. „MainWeltmusik“ Festivali, Azerbaycan’dan Brezilya’ya çeşitli ülkelerden sanatçıları biraraya getirdi, “sınır tanımayan şarkılar“ ile bir kültürler kaynaşması yaşattı. Festivalde çeşitli ülkelerin müzikleri ‘barış içinde, kardeşçe bir yaşam’ özlemiyle buluştu. Çok yönlü sanatçı Hasan Yükselir’in genel sanat yönetmenliğini yürüttüğü festivalin sunuculuğunu Mehmet Harmancı yaptı.
Festivalin açılış konuşmalarını yapan Hessen Eyaleti eski Başbakan Yardımcısı ve şimdiki Yeşiller Partisi Federal Meclis Milletvekili Tarek Al-Wazir, Hessen Kültür Bakanlığı Müsteşarı Christoph Degen ile Offenbach Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Felix Schwenke’yi temsilen Belediye Meclisi Üyesi Gabriele Türmer ve Offenbach Kültür Dairesi Müdürü Ralph Ziegler, evrensel bir dil olarak müziğin göçmenleri/kültürleri birleştirici rolüne işaret ettiler.
Festivalden esintiler:
Mainweltmusik Festival 2025 - Müzik insanlığın ortak dili
Festivalin ilk grubu Anadolu müziğini çağdaş bir şekilde yorumlayan Dervish of Anatolia grubu oldu. Elif Mine Çökdü, Tevfik Kulak, Devrim Yeşilpınar, Akgün Çavuş’tan oluşan grup, Anadolu’nun derinliklerinden gelen ezgileri batı enstrümanlarıyla buluşturarak evrensel bir müzik diline dönüştürürken, dinleyicileri hem içsel hem de coğrafi bir yolculuğa çıkardı. Ethno-ambient altyapılarla caz ve halk müziğini ustalıkla harmanlayan grup, Anadolu’nun kadim melodilerine çağdaş bir yorum kazandırdı. Grubun temelleri, kontrbas çalarken aynı anda vokal yapabilen ender sanatçılardan biri olan Elif Mine Çökdü ile Mainwelt Musik Festivali’nin kurucusu Hasan Yükselir arasındaki yaratıcı diyalogla atıldı. Yükselir’in, “Batı enstrümanlarıyla Anadolu ezgilerini yorumlamak özgün bir çıkış olur” önerisi üzerine, trompet sanatçısı ve aranjör Tevfik Kulak projeye dahil oldu ve grubun ilk eseri olan “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünün özgün aranjmanını da üstlendi. Kısa süre sonra, caz piyanisti Devrim Yeşilpınar ve perküsyon sanatçısı Akgün Çavuş’un da kadroya katılmasıyla Dervish of Anatolia grubu doğdu. Dervish of Anatolia; festivalin kültürel zenginliğini tamamlayan, zamansız ve hudutsuz bir ses olarak, „MainWelt Musik“ Festivali’ne güçlü bir estetik katman sundu.
Dervish of Anatolia grubundan sonra Dilek Türkan, Derya Türkan ve Mete Aslan’dan oluşan Klasik Türk Müziği‘nin seçkin üçlüsü sahne aldı. Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçısı ve tango yorumcusu Dilek Türkan, klasik kemençenin dünya çapında virtüözü olan Derya Türkan ve virtüöz Mete Aslan, zarafet, duygusallık ve hassasiyetle nüanslı bir müzikal diyalog sundular.
Mainwelt Musik Festival Topluluğu eşliğinde sahne alan Brezilya'dan ödüllü bir şarkıcı Denise Krammer, sıcak sesi ile dinleyicileri etkiledi. Grubuyla birlikte Avrupa'daki festivallerin düzenli konukları arasında yer alan Denise Krammer, bazen caz, swing ve blues olarak, bazen funk ile karıştırarak, bazen de chanson tarzında güzel bir program sundu. Çok sayıda ödül sahibi şarkıcı ve besteci Denis Krammer, Avrupa’daki Brezilya müziğinin önde gelen seslerinden biri olarak kabul ediliyor. Sanatçı, stil çeşitliliği, karizmatik sahne duruşu ve Brezilya’nın ses renklerine dair sezgisel yeteneğiyle izleyicileri ritim, şiir ve melankoli dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Rhein-Main Bölgesi’nden 400’e yakın izleyicinin takip ettiği festival programında, Kafkaslar‘dan Latin Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyayı temsilen 25 sanatçı katıldı. Bu sanatçılardan biri de Azerbaycanlı ses sanatçısı Alim Kasımov oldu. Alim Kasımov festivale “MainWeltmusik Festival Topluluğu“ eşliğinde katıldı. Dünyanın önde gelen muğam yorumcularından olan Alim Kasımov, 1999 yılında Uluslararası Müzik Konseyi tarafından UNESCO Müzik Ödülüne layık görüldü. Azerbaycan’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyada albümleri dinlenen Kasımov, “MainWeltmusik Festival Topluluğu“ eşliğinde muhteşem bir performans sergilediği programda izleyenlere bir müzik ziyafeti sundu.
Farklı kültürlerden ve müzik türlerinden sanatçıların kendi enstrümanları ve sesleriyle katıldığı “Mainwelt Musik Festival Topluluğu“, Hasan Yükselir’in yönetiminde, Anadolu’dan ve diğer ülkelerden çeşitli eserleri seslendirdi. Sanatçıların birlikte icra ettikleri eserler arasında, Pir Sultan Abdal’dan “Dostum Dostum“ ile „Yalnızım, Yalnız“ da yer aldı. Festival Topluluğu, Derya ve Dilek Türkan ile Enver Mete Aslan, Denise Krammer ve grubu, Dervish of Anatolia grubu, Alim Kasımov, Hasan ve Dijle Yükselir, Vural Güler (bağlama), Savaş Demiral (klarnet), Kutay Elmalı (kontrabas) ve Devrim Yeşilpınar‘dan (piyano) katılımıyla oluştu. MainWeltmusik Festival Topluluğu, festivalin özel bir zirve noktası oldu. Hasan Yükselir’in sanatsal yönetimindeki MainWeltmusik Festival Topluluğu ile, bu festivale özgü özel bir topluluk ortaya çıktı. Festivalde yer alan grupların seçkin müzisyenlerini özenle bir araya getiren Hasan Yükselir, böylece kültürel çeşitliliğin yalnızca işitilebileceği değil, doğrudan deneyimlenebileceği bir müzikal alan yarattı.
Festival programının son grubu Barcelona Gipsy Balkan Orchestra (BGKO) oldu. BGKO, 2012 yılında Barselona, İspanya'da kuruldu. Grup, Klezmer müziği, Jazz Manouche ve Roman müziği de dahil olmak üzere birçok müzikal etkiden yararlanıyor. BGKO ayrıca bazı Doğu Avrupa bölgelerinin seslerini keşfediyor ve Güney Amerika, İspanya ve Orta Doğu bölgelerindeki müzikten ilham alıyor. Grup 2015 yılında Barcelona Gipsy Klezmer Orchestra olan adını Barcelona Gipsy Balkan Orchestra olarak değiştirdi ve BGKO kısaltmasını korudu. İspanya, Fransa, Sırbistan, İtalya kökenli müzisyenlerden oluşan grup, Balkan ülkeleri dillerinde seslendirdikleri parçaların yanısıra, Türkçe eserler de seslendiriyor. BGKO'nun daimi üyeleri vokalist Margherita Abita (İtalya), klarnetçi Xavi Pendón (İspanya), akordeoncu Fernando Salinas (İspanya), kontrbasçı Ivan Kovačević (Sırbistan), gitarist Julien Chanal (Fransa), kemancı Oleksandr Sora (Ukrayna) ve perküsyoncu Albert Enkaminanko (İspanya).
Uzun süre sahnede kalan grubun solisti Margherita Abita’nın Hasan Yükselir ile düeti de dinleyicileri coşturdu.
Türkiye dışından grupların kendi şarkılarının yanısıra Türkçe parçalar da seslendirerek, çoğunluğu Türklerden oluşan dinleyiciler için hoş sürprizlere sahne olan festival, gece yarısına kadar sürdü. Şarkıları birlikte söyleyerek ya da sahne önünde dans ederek sanatçılara eşlik eden çeşitli kökenlerden müzikseverlerin coşkusu, çeşitliliğin, insanlığın ve birlikte yaşamanın bir ifadesi olarak müziğin gücünü gösterdi.
„Kelimelerin yetmediği yerde müziğin insanlığın ortak dili” olduğunu belirten Festival Genel Sanat Yönetmeni Hasan Yükselir, festivalin ardından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Rhein-Main bölgesinin kültürel çeşitlilik açısından zengin merkezi olan Offenbach, çok sayıda ulusun etkilerini barındıran bir kavşak noktası olarak ideal bir ortam sunuyor. Burada bu yıl da uluslararası sanatçılardan oluşan olağanüstü bir kadronun katılımıyla 11’inci kez gerçekleştirdiğimiz festivalimiz, yanlızca bir konser değil, kültürlerin buluşma noktası, barışın notalara dökülmüş hali oldu. Bize müziğin gücünün sınırları aştığını bir kez daha gösterme şansı veren tüm sponsorlarımıza, destekçi kurumlara, dostlarımıza ve dernek üyelerimize, müzik ve kültür tutkunu misafirlerimize cömert destekleri ve güvenleri için içtenlikle teşekkür ediyoruz. 11 yıldır yaptığımız festivalimiz gelecek yılda daha zengin bir programla devam edecektir.“