“30 AĞUSTOS”LAR, İNGİLTERE İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜNDÜR! - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

“30 AĞUSTOS”LAR, İNGİLTERE İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜNDÜR!

Toplum24 / ALMANYA  (Makale: 30 Ağustos 2023)

Alp HAMUROĞLU Yazıyor:

“30 AĞUSTOS”LAR, İNGİLTERE İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜNDÜR!

Hakimiyetin millette olduğu Devrimi korumamızın ve bağımsızlığımızı kazanmamızın en önemli günü 30 Ağustos 1922’dir. 

Bağımsızlık silahlı güç olmadan sağlanamaz. Ama silahlı gücün varlığı yetmez. O silahlı gücün, bağımsızlığı yok etmiş olan saldırgan güçlere karşı zafer kazanması da gerekir. İşte 30 Ağustos silahlı gücün saldırganlara ve işgalcilere karşı zaferinin günüdür. 

Bir bağımsızlık savaşı vermeden kurulduysa bile her milli devlet kendine bir milli bayram yapmıştır. Ancak bizim milli bayramlarımız dünyadaki çok az ülkenin milli bayramlarına benzer. Çünkü 20. yüzyılın emperyalizme karşı savaşarak kurulmuş ilk milli devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir. Kurtuluş Savaşımız, emperyalizme karşı verilmiş ilk savaş, başarılı olmuş ilk bağımsızlık mücadelesidir. Bu yüzden, Kurtuluş Savaşımız bütün dünya için önemlidir, dünyada öncüdür, önderdir, örnektir.

Bu yüzden bir milli bayramımızdır.

Zafer Bayramımız yalnızca kendimiz için bir anlam taşımaz. 30 Ağustos emperyalizme karşı yürütülen bir Kurtuluş Savaşının zaferi olduğuna göre, bunun karşısındaki tarafı da görmemiz gerekir. Bizim için önemli olan bu günün, o taraf açısından ne anlama geldiği de düşünülmeli, bilinmelidir.   

Yunanistan ise, Almanya’nın yenilgiyi kabul etmesi üzerine, İngiltere’nin Türkiye’ye sürdüğü ve kullandığı bir güçtür. Kendisi asker çıkaramazdı. Yunanlar vaatlerle kandırılmıştır.

Osmanlı devleti, Almanya’nın teslim olması üzerine o da yenilmiş sayıldığından Osmanlı topraklarının paylaşılması gündeme gelmiştir. Yunanistan Krallığı, paylaşılma olayına İngiltere adına dahil edilmiştir.

Ancak Türklerin makus talihi değişmek üzereydi. Başarıya ulaşması beklenmeyen, toparlanması umulmayan, zaferi ise hiç hesaba katılmayan Türk milleti ayağa kalkmıştı. Komutanı Mustafa Kemal Paşa olan ordusu ve önderi Ankara’daki Meclis olan bir yönetimi vardı.

İtilaf devletlerinin birliği de bozulmuştu. Savaşın çok yıpratmış olduğu Fransa’nın gerçekçi siyasetçileri, Ankara’nın mücadele azmini sezmişler, haklı bir mücadele yürütmekte olduğunu anlamışlar, bunların sonucu olarak da Türkiye’nin Kurtuluş Savaşının başarılı olacağı yolunda bir düşünceye varmışlardı.

Bu ise Fransa’nın İngiltere’nin yanından ayrılmasına yol açmıştı. 20 Ekim 1921’de “Ankara Hükümeti” ile bir antlaşma imzalamıştı. Böylece Mustafa Kemal’in Ankara’sı resmen tanınmış olduğu gibi, Fransa Türk ordularıyla savaşmaktan vazgeçti. Askeri birlikler geri çekildi, tutsaklar karşılıklı olarak serbest bırakıldı. “Ankara Antlaşması”yla Fransa bizim için “düşman” olmaktan çıktı, İngiltere yalnız kaldı.

İtalya’ya gelince, iki büyüğünün (İngiltere ve Fransa’nın) ağzına bakıyor ve bocalıyordu.  Kaldı ki, Anadolu’da savaş yürütme mecali de kalmamıştı  “12 Adalar” ona hediye edilmişti, ve daha fazlasını istemenin ve beklemenin alemi yoktu. Anadolu’daki işgal ettiği bölgelerde (Ege’de İzmir’in güneyi ve Konya-Antalya civarı) askeri olmaktan çok toplumsal faaliyetler yürütür gibiydi. 

Evet, 27 Ağustos günü İngiltere:  Türkler 26 Ağustos’ta beklenmedik bir şekilde taarruza geçmişlerdi. Ancak haberleşme kesildi. Bu gelişme çok önemli olmayabilirdi.  Türklerin taarruzu püskürtülebilirdi. Yunan hükümeti iki gün sonra İngiltere’ye yardım edip edemeyeceğini sordu. Aslında etmeliydi de. Bundan anlaşıldığı üzere, Yunan ordusunun Anadolu’da bir şansı kalmamıştı. Savaşçı kesimler, İngiliz “savaşçıları” çaresizdi. Anadolu’ya Yunan askeri sürülmesini doğru bulmayan yönetim kesimi ve parlamento grubu ise kendi taarruzuna hazırlanıyordu.

31 Ağustos günü ise, yalnız İngiliz kabinesi değil, bütün İngiltere merakla ve heyecanla beklenen son haberleri öğrendi, kimi çok üzüldü, kimi rahatladı. Londra borsası allak bullak oldu. Ama kesin olan, planın çökmüş olmasıydı. 1 Eylül yeni hükümet arayışlarının başlama günüydü. 30 Ağustos, İngiltere için çok önemli bir gün olmuştu.

Yunanistan 31 Ağustos günü, artık geri dönüşü olmayan bir yolun açılmış olduğunu gördü.  Nasıl olabilmişti Türklerin bu zaferi? Hem Atina’da, hem de Anadolu’daki Yunan komutanlığında herkes birbirini suçluyordu. 

Türkler durdurulamayacaktı. Çünkü Yunan askerleri geri çekilmiyorlardı, kaçıyorlardı.  İngiltere’den destek gelmeliydi, ama beklentiler beş ve altıncı gün sonunda tamamen bitti.  Yunan ordusu başkomutanı da esir düşmüştü. Artık günün sorunu, Anadolu’ya çıkmış olan birliklerin, Yunan askerlerin nasıl kurtarılacağıydı. İngiltere’ye tekrar yalvarası oldular, İngiliz gemileri Yunan askerlerini kurtarmalıydı. Neyse ki İngiltere kurbanını kırmadı, İzmir körfezinde zaten altı gemi vardı, Akdeniz’deki İngiliz kruvazörlerinin yetişebilenleri de yolcu gemisine döndü.

Yunanistan’da başka neler oldu? Kral ne yapacağını şaşırdı, hükümet düştü, ekonomik bir darboğaza girildi, İngiliz düşmanlığı ortaya çıktı vb. Yani 30 Ağustos Yunanistan için de çok önemli bir gün olmuştu. Ama yetmedi, arkasından, İnglitere için fazla anlamlı değildi ama, Yunanlar için 9 Eylül de önemli bir gün olacaktı, o gün İzmir kurtuldu.

Velhasıl 30 Ağustos yalnız bizler için önemli değildir. 30 Ağustos, Avrupalılar ve Batı dünyası yanında, Doğu ve İslam dünyası için de çok önemli bir gün olmuştu.

Ama İngiltere için hem 30 Ağustos 1922, ve hem de “30 Ağustoslar” unutulmayan ve unutulmayacak günler oldular.

Alp HAMUROĞLU Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA  (Makale: 30 Ağustos 2023)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.