BARIŞ AÇIĞI, DEVRİM EKSİKLİĞİDİR!

KÖŞE YAZILARI

BARIŞ AÇIĞI, DEVRİM EKSİKLİĞİDİR!

Toplum24/ALMANYA (Makale: 29 Aralık 2023)

BARIŞ AÇIĞI, DEVRİM EKSİKLİĞİDİR!

İçinde bulunduğumuz yılın son günlerini yaşıyoruz. Böyle günlerde genellikle geride bıraktığımız yılın değerlendirilmesi yapılır, yaşayacağımız yeni yılla ilgili umutlarımız ve beklentilerimiz dillendirilir. Tam bunları yapacakken, çok önemli bir şeyi farkediyoruz, hem geride bıraktığımız yılda ve hem de gelecek yılda savaşlar arasında ve savaşlar içinde olduğumuzu.

Savaşlar Arasında ve Savaşlar İçinde

Biri kuzeyimizde, diğeri güneyimizde bulunan iki savaşla yeni bir yılın eşiğindeyiz. Bu iki savaşa, içimizdeki savaşları da katarsak bir barış eksiğimiz, bir barış açığımız olduğu görülüyor. Oysa temel ilkesi “Yurtta sulh, cihanda sulh” olan Cumhuriyetimiz 100. yılında en azından bu kadarını hak etmemişti.

Savaşları devrimler önlediğine göre, bunu hatırladığımızda, barışı önleyenin de devrim eksikliği, devrim açığı olduğu sonucuna varıyoruz. Evet, Cumhuriyet Devriminin 100. yılında hem ülkemizin, hem de ülkemiz dışının bir devrim ihtiyacında olduğu anlaşılıyor.

Batı dünyası, kuzeyimizdeki savaşın Ukrayna ile Rusya arasında olduğu iddiasında. İşin aslı ise, bu savaş, başında ABD’nin bulunduğu Batı cephesi ile Rusya arasındadır. Ancak, Batı cephesinde kimse, ne savaş örgütüyle, ne de kendi ordusuyla savaşıyor. Çatışmaya Ukrayna’yı sürdüler ve seyrediyorlar. Bunun yanı sıra gene de savaşın sürmesi peşindeler ve Ukrayna’yı hep savaştırmak istiyorlar. Savaş artık sürüncemeli bir savaş olmuştur.

Güneyimizdeki savaşın Hamas ile İsrail arasında olduğu, İsrail’in söylemi. Burada işin aslında ise yalnızca Hamas ve İsrail diye taraflar yok. Kıyımı yapılan ve bombalanan insanların planlar gereğince Gazze’yi terketmesi, boşaltması hedeflenmiş. Bu yüzden savaş, ABD ve İsrail’le Filistinliler, Araplar ve emperyalizmin hedefindeki bütün ülkeler arasında. Dolayısıyla pek bitmeyecek gibi olan bir savaş.

Sonlanmayan savaşa yenisinin de katılmasıyla çoğalan savaş olgusuyla karşı karşıyayız. Bu yüzden ağırlık kazanan savaş etkeni günümüzde “cihanda sulh”un zararına bir rol oynuyor.

İki savaşın da hedeflerinden birinin, ülkemiz olduğunu unutmayalım.

Ama savaşların tarafı olan Batı, bu işten zararlı çıkacağını anlamaya başladı. Ukrayna tavsadı ve bıktırdı. İsrail, kendiyle birlikte desteklerini de yıprattı ve bezdirdi.

Yurdumuzdaki Savaş!

ABD’nin “kara gücüm” dediği, silahlandırdığı, donattığı, eğittiği, desteklediği PKK ile yürüttüğü savaşa Batı dünyası dışında kimse “Türkiye-PKK”, “Türk-Kürt” savaşı demiyor. Çünkü bu savaş, Türkiye ile ABD arasındadır. Bu savaş Türkiye ile NATO arasındadır.

Barışlar, savaşların zaferlerinin sonucudur. Barış hep kazanılan bir zaferle gelmiştir.

Yurdumuzdaki savaşın barışı da ABD’ye karşı zafer kazandığımız gün olacaktır. İşte o gün devrimimizdir. Bu devrimin bugünkü karşılığı ise İncirlik’in kapanmasıdır, NATO’dan çıkmamızdır.

Yakındır.

Alp HAMUROĞLU Yazdı.

Toplum24/ALMANYA (Makale: 29 Aralık 2023)