'BAY KEMAL'..

KÖŞE YAZILARI

Toplum24 /ALMANYA (Makale: 5 Kasım 2023)

Kemal ŞENER Yazıyor:

"BAY KEMAL"

Atalarımız kaybederken kazandı derler. Bu söz siyasal yaşamımıza ilk kez Turgut Özal’ın, Erbakan’ın partisinden İzmir milletvekilliği adaylığını kaybetmesi dolayısıyla girdi. Eğer o seçimi kazansaydı, olup olacağı sadece o milletvekilliği olacak, ne başbakanlık, ne de cumhurbaşkanlığı yapacaktı.

Hakkında çok fazla karikatür çizilen adaşım Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ağzında „Bay Kemal“ aslıda kaybetmeye alışık bir politikacı; dokuz kez seçim kaybetti; Onun bu son CHP başkanlığını kaybetmesi onuncu yenilgisi kaybederken adaşıma hiçbir şey kazandırmadı.

Ama dikkat, aslında yanılan atasözü değil; onun yenilmeyi, kaybetmeyi kendisine meslek edinmesidir. Çünkü atasözü sadece bir kez yenilmeden söz eder, ardı ardına yenilgilerden değil. Kılıçdaroğlu eğer ilk yenilgisinde vazgeçseydi o da kazanırdı, muhakkak kazanacaktı. Ne kazanırdı, neyi kazanırdı bilmem ama muhakkak kazanırdı.

Kılıçdaroğlu çok iyi, hatta çoktan iyi bir bürokrat. Sosyal Sigortalar Kurumu genel müdürlüğünden biliyoruz bunu. Ama siyaset adamı değil. Hiç değil, vasat bir siyasetçi bile değil aslında; siyaset yenilgilerinin sebebi olmadığı bir meslekte ısrar etmesi.

CHP Genel Başkanı olarak yapıp ettiklerine baktığımızda onun bu sahadaki yeteneksizliği. O alanda sen rüzgârları algılayamaması. Değişim rüzgârını da o yüzden bir türlü kavramadı; o rüzgârların esmeye başlamasının nedenlerini de. Kavrasaydı 4-5 Kasım’ın uzun gecesini ne O, ne de bizler yaşardık.

Acımasız şekilde çok tenkit ederdi ama bana kalırsa onun CHP başkanlığından ayrılmasına en çok üzülenlerin arasında Bay Erdoğan da var. Diline adeta pelesenk olmuştu; Bay Kemal demeye çok alışıktı da ondan.

Kaybederken ne kazandı bilmem dedim ama, aslında Kılıçdaroğlu yaşamının son döneminde çok mutlu bir dedelik dönemi kazandı. Çok mutlu aile hayatına tekrar dönmeyi kazandı, o mütevazı mutfağında domatesleri soyup doğrarken sevgili eşiyle lezzetli bir çoban salatası yapacak zamanı kazandı. Torunuyla sinemaya gidecek zamanı kazandı, belki yeni bir roman okuyacak zamanı, belki Ege’nin Akdeniz’in bir kıyısında bir köyde denize girmeyi, güneşlenmeyi kazandı.