Biz Bekleriz Beklemesine Elbette; Ama Ya Araba Üstümüze Devrilirse!... - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

Biz Bekleriz Beklemesine Elbette; Ama Ya Araba Üstümüze Devrilirse!...

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 17 Ocak 2024)

Kemal ŞENER Yazıyor:

BİZ BEKLERİZ DE YA ARABA DEVRİLİRSE!..

Ne zaman Can Atalay’ın tahliyesi gündem olsa AKP’nin başkanından ”bu can bu bedende oldukça” nakaratını işitiyoruz. Mehmet Demirkan adlı şair; bakın nasıl mısralara dökmüş can-beden ilişkisini:

“can ve beden
içinde bir ben
beden neden
can içinde
içinde bir can
ben neden içinde“

O canın o bedende olması yaradanın işi, hemen çıkmasını istesek de, uzun yıllar kalmasını dilesek de o bizim işimiz değil. Allahın bir planı vardır elbette. Bizi, ilgilendiren o canın o bedenden çıkması değil; kaldıkça neler olacağı. Bizi ilgilendiren hak hukuk ve adaleti çiğnemeye devam edeceği, demokratiklik adına ne varsa bir tekine bile uymayacağı. Neredeyse çeyrek asırdır yaptıklarına bakıp bundan sonra da daha neler yapabileceği.

Bay Erdoğan’ın iktidar için yapmayacağı yok. Bunu biz değil, söyleyen bizzat kendisi. Bir mülakatında yıllar öncesinde “Ben iktidar için gerekirse papaz bile olurum” demesi hala aklımda; arayan arşivlerde bulur. İktidarını korumak için gerekirse gider bebek katilinden bile destek almaya kalkar. Nitekim kalktı da. Boş iddia değil bu dediklerim. O katilden mektup getirtip, devletin televizyonunda okuttu çünkü. Kırmızı bültenle aranan teröristi, krana çıkardıktan sonra gene serbest bıraktı çünkü. 

Önümüzde yerel seçimler var. İstanbul belediyesini geri almak için bakın işte neler yaptırıyor. Düzmece senaryolar, kumpas hazırlıkları birer-birer açığa çıkıyor. İstanbul belediyesinin bir otobüsünün sözde arızası bahanesiyle, İmamoğlu’nu sözde halkın gözünden düşürmek için kumpas kurdurmadı mı? Suçüstü yakalandılar da haberdar olduk. 

Demem o ki; ne yaparsa yapsın, olmuyor işte. Sadece İstanbul değil, tüm Türkiye sevdi O’nu çünkü;

Yasaya göre bir kişi, Amerika’da da olduğu gibi, iki defadan fazla cumhurbaşkanı olamaz. Ama Bay Erdoğan’ın bu üçüncü dönemi. Yani şu anki cumhurbaşkanlığı yasaya tamamen aykırı sözün kısası. Ama kronometrenin yeniden saymaya başladığını iddia edip adaylığını dürüst, adil, eşit koşullarda ve yasaya uygun seçim yaptırmak olan Yüksek Seçim Kurulu’na da zorla kabul ettirdi çünkü. Yaşarsa 2028’de de muhakkak Kronometre yeniden saymaya başladı diye adaylığını tekrar kabul ettirir kuşkusuz; ama Allahtan kazanma ne şansı var, ne de ihtimali;  çünkü rakibi İmamoğlu olacak bu defa.

Asıl konumuza dönersek, yaradanın devreye girmemesi durumunda Can Atalay, 2028 öncesi serbest kalmayı ancak rüyalarında görür. Sadece o değil; gezi davası sanıkları da. Küçük Vera da babasına ancak beş yaş büyümüş bir çocuk olarak kavuşur.

Biz beklemesine bekleriz de, o zamana kadar ya arabayı devirirse, ya uçurumdan yuvarlarsa.

İşte onun garantisi yok.

Yok maalesef; yandı keten helvası.

Kemal ŞENER Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 17 Ocak 2024)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.