Toplum24/ALMANYA (Makale: 27 Ekim 2023)
Bilge KUM Yazıyor:
BÜYÜKBABAMIZ NURİ DEMİRAĞ VE CUMHURİYET'İN 100. YILI
Adına Türkiye Cumhuriyeti denen mucizenin kuruluşundan bu yana tam bir yüzyıl geçti. Bu mucizeyi gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk’ün anısı, bugün hâlâ her Türk vatandaşının kalbinde ilk günkü sevgi, saygı ve minnettarlıkla yaşamaktadır.
Zaferlerinin ardından bir yüzyıl geçtikten sonra, ilk günkü coşkuyla anılan başka bir lider var mıdır acaba? Sanmıyorum…
Onun büyüklüğü sadece ülkesini işgalden kurtarmakla değil, aynı zamanda hayata geçirdiği “harf devrimi” “kıyafet devrimi” “sanayi devrimi” gibi reformlarla halkını “muasır medeniyetler” seviyesine taşımakla da ilgilidir. Atatürk Arap alfabesinden Latin alfabesine geçişi sağlayarak dilimizi daha geniş kitleler tarafından anlaşılır hâle getirmiştir. Modern Türkiye’yi kurmak için gerçekleştirdiği kıyafet devrimiyle de halkının gelişmiş Batı ülkelerinin fertleri gibi modern bir görünüme kavuşmasını sağlamıştır. Türk kadınına toplumda söz sahibi olacağı bir yer vermesi ve birçok medenî ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını tanıması da eşsiz öngörüsünün eseridir.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, o günün fedakâr girişimcilerinin olağanüstü bir çabayla kalkınma hamlesinin içinde Ata’mızın yanında yer almalarına sebep olmuş ve ilk on yılda gelişme adına inanılmaz hamleler yapılmıştır. Bunun en güzel ifadesi 10. Yıl Marşımızın ilk mısralarında görülebilir.
1O. YIL MARŞI
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan
Biz ailece, kalkınma hamlesinde Atatürk’ün yanında yer alıp, özverili çalışmalar yapan vatansever sanayici Nuri Demirağ’ın torunları olmaktan büyük gurur duymaktayız.
Sivas, Divriği doğumlu büyükbabamız Nuri Demirağ, ülke işgal altındayken İstanbul Mali Varidat Müdürü olmuş, daha sonra ticarete atılmıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra da kardeşi Abdurrahman Naci Demirağ’la birlikte müteahhitliğe başlayıp, çeşitli bakanlık binalarını, ayrıca Bursa Merinos, İzmit Seka, Sivas Çimento gibi fabrikaları yapmışlardır.
Ülkenin kalkınmasının, şehirlerin birbirine bağlanması yoluyla gerçekleşebileceği gerçeğinden yola çıkarak inşa edilmekte olan demiryollarında ilk Türk müteahhitleri olarak faaliyet göstererek Samsun-Sivas hattını başarıyla hayata geçirmiş, daha sonra da demiryolu inşaatlarına devam etmişlerdir. 10. Yıl Marşı’ndaki dizelerden ilham alan Atatürk onlara “Demirağ” soyadını vermiştir.
Havacılığın, ülkelerin kuvvetlenmesinde önemli rol alması gerektiği “gerçeği ortaya çıktığında da Nuri Demirağ maddi, manevi bütün varlığını ortaya koyarak uçak imalatına girişmiş, Beşiktaş’ta “Nu.D. Tayyare Fabrikası”nı kurmuştur.
Daha sonra da Yeşilköy’de uçak hangarları, pistler inşa ederek pilot ve teknisyen yetiştirmek üzere Gök Okulu’nu kurup, 1930’larda devletin havacılık çalışmalarıyla birlikte ülkemizi dünyada kendi uçağını imal edebilen beş ülke arasına sokmuştur. Nuri Demirağ Tayyare Fabrikalarında imal edilen Nu.D 36 ve Nu.D 38 uçakları zamanının en ileri teknolojilerini içermektedir.
Nu. D 38 uçağı alüminyum gövdeli, çift motorlu, altı kişilik salt Türk tasarımı bir uçaktır ve üzerinde o gün için çok ileri teknoloji barındıran bir inovasyon örneği vardır. Bu uçak 2. Dünya savaşının hüküm sürdüğü o günlerde yarım saatlik bir donanım değişikliğiyle bombardıman uçağına dönüşebilmektedir ve havacılık sanayiinde sözü geçen uçakların kaydolduğu Jane’s Catalogue’da “Dünya A Grubu uçakları arasında yer almıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının bir yüzyıla ulaştığı bu günlerde, Atatürk’ün kalkınma hamlesinin içinde yer almış ve bu coşkuya katkı sağlamış bir ecdadın torunları olmak bizler için büyük gurur kaynağıdır.
Bilge KUM Yazdı.
Toplum24/ALMANYA (Makale: 27 Ekim 2023)
0 Yorum