Toplum24 / ALMANYA (Makale: 12 Eylül 2023)
Kemal ŞENER Yazıyor:
ÇUVALDIZ VE İĞNE
Tarihimize kara bir leke olarak kazınan Evren’in 12 Eylül faşist darbesinin 43. yıdönümünde siyasete girmeme kararımı izninizle birkaç satırla deleceğim. 18 yaşına basmamış bir genci bile asan, bir döneme kahır olarak yazılıp çizilenlere aslında ben fazladan daha ne ekleyebilirim ki?
Bırakalım siyasetçiler, tarihçiler yapsın, çuvaldızı onlar batırsınlar diyerek iğneyi kendimizi batıralım diyeceğim bu yıldönümü gününde. Başımıza ne gelmiş ve bu gidişatla daha neler gelecekse nedeni iğneyi hiçbir zaman kendimizi batırmak istememiz olmadı mı?
Sevgili okurlar; sokaklarımız kan gölüne döndüğü, analar babalar akşama kadar pencerelerde endişeyle korkuyla evlatlarının dönmelerini bekleştikleri o faşist darbe öncesi günlerde Başbakan Demirel ve muhalefet lideri Bay Ecevit bir kez için olsun, ülkemizi bu durumdan nasıl kurtarabiliriz diye biraraya gelebildiler mi?
Cumhurbaşkanını seçebilmek için olsun birbirlerine bir adım yaklaşabildiler mi? Her gün onlarca insan öldürülürken Kırkpınar’ın yağlı pehlivanları gibi boğuşup durmadılar mı?
Sevgili okurlar, ülkemiz o karanlık günlere durup dururken gelmedi, dış güçlerin ve başta ABD’nin karıştırmasıyla biz kamplara bölünürken gençlerimiz de silahlandırılıp birbirlerini kırdırmaya başlatılmadılar mı? Ve siyasetin liderleri gidişata dur diyecek tedbiri almak için el-ele vereceklerine onlar da boğazına sarıldıkça sarılmadılar mı?
Konumuz 12 Eylül darbesi olduğundan yazıyorum bunları. Faturası çok ağır oldu ama n yazık ki ders de almadık. Maalesef hala da almıyoruz.
Ders almasını bilseydik, bu son seçimlere bir metreden de uzun oy pusulasıyla mı gider, o pusulayı zarfa kazasız belasız sokabilmek için dakikalarca uğraşmak zorunda kalır mıydık? Seçmenlerinin sayısı kiminde sadece 5’i, 10’u, kiminde 5 bini, 10 bini geçmeyen partiler enflasyonu ile demokrasimizi hasta eder miydik?
Ecevit ve Baykal İstanbul’u bölmeselerdi bugünlere gelinir miydi? Koltuğa aşırı derecede düşkün olmasaydık, kaybedince kalkabilen karakterlerde olsaydık gelinir miydi?
İşte Bay Kılıçdaroğlu 13 yıldır CHP’nin başında, partisine bir puan ekleyemedi, mevcut durumu dahi koruyamadı; kaybetmediği seçim kalmadı ama hala koltuk da koltuk demiyor mu?
Uzatmayacağım. Devam etsem sayfalar almaz. Demem o ki ağlamaya sızlanmaya hiç mi hiç hakkımız yok. Çuvaldızı batırırken biraz da iğneyi de kendimize batırmamız gerekir.
Tarihin tekrar etmemesinin başka bir çaresi yok ne yazık ki. Ders alınmadığı için işte tekrar edip duruyor.
Ahmet Zeytinci, 24 Ocak 1993’te Cumhuriyet düşmanlarınca katledilen Uğur Mumcu hayranı bir şair. Onun için yazdığı “Aslanın yattığı yer’ şiirinde:
''Sen yanmasan ben yanmasam biz yanmasak
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa'' demiş ya şair...
Ülken için yandın gittin be Ağabey;
oysa daha yazacak ne çok hain ne çok üçkâğıtçı
ne çok alçak vardı”
diyen bir şair, kendisine yüz vermeyen bir kız yüzünden şair olmuş. 1982’de seksen üç yaşındayken benim gibi üniversiteye girse de kendi deyimiyle “hevesi kaçıp” diploma almadan vazgeçmiş.
İşte onun “Hiç mi ders almak da yok tarih denen bilgeden“ başlıklı şiiri bu:
“Sokakta bulmadık ki, biz bu güzel vatanı
Defterden de sileriz, bir kaç pula satanı...
Her taraf şehit kanı, her yer tarih kokuyor
Benim güzel insanım, sevgisini dokuyor...
Taşların dili olsa, toprakların da gözü
Sen yine yitirme hiç, yüreğinde ki özü...
Hangi mert insan bastı, toprağımın üstüne
Adların önemi yok, yürek koyduk büstüne...
Hainler çok olmuştur, tarihi aç da oku
Başımızı eğmedik, sapla kalbine ok’u...
Bizler yüreğimizi, koymuşuz ortalara
Yere sağlam basalım, gelmeyip vartalara...
Vatan aşkıyla yanıp, yanıp da tutuşanlar
Bu sözlerim sizedir, erkekçe vuruşanlar...
Bir adım geri bile, gitmedik hiç bir zaman
Yürekler elimizde, işimiz yok paraylan...
Bunca yıl mücadele, bunca yıldır can verdik
Keşke vatan sağ olsun, biz de bir gün giderdik...
Zamanı geldi artık, korkun benim gölgeden
Hiç mi ders almak da yok, tarih denen bilgeden“
Kemal ŞENER Yazdı.
Toplum24 / ALMANYA (Makale: 12 Eylül 2023)
0 Yorum