DEMOKRASİ...

KÖŞE YAZILARI

Haziran’ın son günlerinde, birdenbire
ısınan havalara bakılacak olursa, önümüzdeki Temmuz Ağustos aylarında da sıcak bir yaz geçireceğiz gibi geliyor bana. Bebekler ve küçük çocuklar kadar, ileri yaştaki insanların böylesi havalarda, günün belli saatlerinde açık alana çıkmaması gerektiğini hatırlatıyor sağlık uzmanları Dikkat!.
Sıcaklık, sadece mevsime özgü mü? Değil. Çünkü, 8 Ekim Pazar günü Hessen eyalet meclisi için milletvekili seçimi var ve partiler en azından mevcut politik güçlerini koruyabilmek için, yaz sıcağı, yaz boşluğu dinlemeden hazırlıklarını sürdürüyor. Hemen her partinin endişesi, aşırı sağda oldukça güçlenen, kısa adı AfD olan „Almanya İçin Alternatif Parti“. Bu kaygı hiç kuşkusuz, yersiz de değil. Zira, AfD son kamuoyu yoklamalarında, ürküten %19 oy gücüyle, Alman Sosyal Demokrat Parti SPD’nin de önüne geçmiş görünüyor. Bu bence, sadece Sosyal Demokratlar’ın sorunu mu? Elbette değil. Demokratik tüm siyasi kuruluşlar kadar, sendikalar, sosyal yardım teşkilatları, sivil toplum örgütlerinin üzerinde kafa yorması gereken, çok çok ciddi bir gelişmedir.
Açıkça, AfD, bu çıkışını sürdürürse, (ki öyle izlenim veriyor) Hessen’de mevcut gücünü artırabilir ve onun da ötesinde, Federal Meclis’te istenmese dahi, mesela CDU-Hıristiyan Demokrat Parti ile koalisyonun bir parçası da olabilir.
Olmaz demeyin. Çünkü AfD ileri gelenleri, mağrur tondan bu yöndeki güçlerini ve anahtarın kendi ellerinde olacağını bir süredir açık açık dillendiriyor. „Hükümet olmak istiyoruz ve yakında olacağız da!..“ diyor. Alman Anayasayı Koruma Örgütü, AfD hakkında yakın takip uygulaması yapsa bile, siyasi anlamda sandıktan çıkan bir politik parti nasıl engellenebilir? Bence, çözümü başka odaklardan beklemek yerine, demokratik siyasi partileri desteklemek, sorumluluk almak ve demokrasiye sahiplenmek, şart oldu artık...