"EVDE TEK BAŞINA..." - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

"EVDE TEK BAŞINA..."

Toplum24/ALMANYA (Makale: 9 Ocak 2024)

Kemal ŞENER Yazıyor:

"EVDE TEK BAŞINA..."

Haksızlık hukuksuzluk, anayasayı yasaları tanımama, tek adam ucube rejimde ahvali adiye haline geldi. Vatandaşın haksızlılara karşı güvencesi, varlık sebebi olan Yargıtay dahi adaletsizliğin mimarı haline getirildi. Anlamayana davul zurnanın bile az geldiği tek adam rejiminde bunlardan bahsetmenin kıymeti harbiyesi bırakılmadı. Yazılarımda artık siyasete girmemek kararımın sebebi de işte bu; bir şiirden, güzel bir şarkıdan, bir hikâye bir romandan bahsetmek çok daha güzel çünkü.

Çok güzel, çünkü bunlar insanın sinirlerini gevşeten, düşüncelerimizi güzelliklere yöneltip odaklaştıran şeyler. O yüzden ne Can Atalay’dan, ne çakma milliyetçi Bay Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’ne saldırısından, ne anayasaya göre bir kişi iki dönemden fazla cumhurbaşkanı hükmünün yok sayılmasından bahsetmeyeceğim.

Bahsedeceğim gene bir film, bir çocuğun evde tek başına yaşamasını konu edinen bir film. Yıllar önce izlemiştim. Nasıl oldu da , birden bire aklıma düştü doğrusu; bilmiyorum.   

1990 yapımı bir komedi filmi olan “Evde Tek Başına” 1990 yapımı, yani 34 yaşında. Yayın hayatına girdiği günden itibaren tüm dünyada izlenmeye devam edilen bir film.

Konusu ise özetle şöyle: „…Ailesini pek sevmeyen Kevin, babasından aldığı ceza üzerine geceyi evlerinin çatı katında geçirir. Uyandığında ailesinin evde olmadığını fark eder. Aile tatile giderken Kevin'i de almayı unutmuştur. Kevin önce ne yapacağını şaşırsa da, daha sonraları bunun kendisi için bir fırsat olduğunu anlar ve yalnızlığın keyfini çıkarma başlar…“

Macera ve komedinin bol olduğu Evde “Tek Başına” izleyiciye işte böyle eğlenceli anlar yaşatan bir film.

Bunarı yazarken küçük Vera’nın, cezaevinde esir tutulan babasına yazdığı mektuplar aklıma geldi. Filmin getirdiği eğlence ve sevinç kayboldu, o yavrunun baba özlemi yüreğimi yakmaya başladı.

Şenol Mersin babası için yazmış bu şiiri:

“Sigaran elinde kaşların çatık,

Nasılda sevgini gizlerdin baba,

Bir dilim ekmeğe soğanı katık,

Çayı da çok fazla severdin baba,

Hastane yolları kaderin oldu,

Yanında biz varız üzülme baba,

O kanser illeti ecelin oldu,

Mevla’dan ümitler kesilmez baba,

Bu kadar acıya nasıl dayandın,

Sabırlı olmaya öğrettin baba,

Bu koca aleme neden sığmadın,

Geride bıraktın bizleri baba,

Sığmazsın bilirim bir kaç mısraya,

Anlatmak isterim seni dünyaya,

Acelen neydi ki uçtun semaya,

Mezarının başında ağlarım baba,

Gururu sevgiyi senden öğrendim,

Mis gibi kokunu özledim baba,

Bu kadar genç yaşta ölmemeliydin,

Hasretin ciğerimi deliyor baba,

Ağlarım gizlice sensiz günlerde,

Faydasız bilirim ağlamak baba,

Yaşamak isterdin sende bizlerle,
Sensizken mutsuzuz inan ki baba,

Sen gittin kimsemiz kalmadı şimdi,

Bizi terk etmeye hakkın yok baba,

Dostum dediklerin düşmandır şimdi,

İyi ki namerdi görmedin baba.”.

Kemal ŞENER Yazdı.

Toplum24/ALMANYA (Makale: 9 Ocak 2024)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.