"GÜN GELECEK, 124, 524 YIL OLACAK. AMA, DEPREM ACISI, HEP BÖYLE YÜREK DAĞLAYACAK"

KÖŞE YAZILARI

"GÜN GELECEK, 124, 524 YIL OLACAK. AMA, DEPREM ACISI, HEP BÖYLE YÜREK DAĞLAYACAK"

Toplum24 / ALMANYA (YazıYorum: 17 Ağustos 2023)

Mehmet CANBOLAT Yorumluyor:

TAM 24 YIL GEÇMİŞ, MARMARA DEPREMİ'NİN ÜZERİNDEN...

Zaman, nasıl da su gibi gelip geçiyor. Çoğu şey unutulup gidiyor.

Ve sonuçta o ateş düştüğü yeri yakıyor.

Bugün 17 Ağustos. Hayatım boyu unutamayacağım acıların ana abidesi bir gündür, o gün.

Ve hala onmayan yaralar, depreşen acılar 17 Ağustos 1999 gecesi, saatlerin 03'02'yi gösterdiği o korkunç dakikalardaki gibi, taze ve bir o kadar derin.

Bugün, tam 24 yıl sonra Türkiye'nin Marmara bölgesinde yaşanan korkunç depremin acıları bir anlamda tazelenecek.

17 Ağustos 1999... 17 Ağustos 2023...

Dile kolay, tam 24 yıl.

Neredeyse çeyrek asır önce 17 Ağustos gecesi bastıran bir korkunç felakette, Türkiye'nin en dinamik bölgesi, en üretken coğrafyası, nüfus yoğun öncü kentleri ağır bir deprem felaketi yaşadı. Resmi kayıtlara göre, yaklaşık 18 bin vatandaşımız hayatını yitirdi. Gayriresmi sayılar ise, çok daha ürkütücü. İnsanın dili varmıyor dillendirmeye.

Yaşam durmuştu o gün milyonlar için. Aradan geçen onca yıla rağmen, felaketin acıları, o gün gibi, bugün de hala taze.

Ne zaman 17 Ağustos gelse, o tabloyu uzaktan izleyince, ürperiyorum. Çaresizleşiyorum nedense. Sanki o an, o beton enkazlarının altında sıkışıp kalan, yaşamını yitiren, yaşam soluğunda son gücünü kullanan insanlardan biri de benmişim gibi geliyor bana.

Düşündükçe gözlerimi açasım gelmiyor.

Hele Kahramanmaraş odaklı ve 12 ili kapsayan bin yılın en büyük deprem felaketini de yaşayınca,

soğuk bir toprağı sanki son kez güçlükle soluyorum.

Hem Marmara, hem Kahramanmaraş eksenle iki büyük felakette yitirdiğimiz onbinlerce vatandaşımıza Tanrı'dan bir kez daha rahmet diliyor, canlarını yitiren, anasız, babasız, evlatsız, kardeşsiz kalan acılı insanlara sabır diliyorum.

Tek dileğim, insanlığın böyle acılara bir daha asla maruz kalmamasıdır.

Ancak dileğimiz, sadece dilimizde, içimizde kalıyor.

Çünkü sarsıntılar, irili ufaklı deprem haberleri her seferinde biraz daha enkaz altında bırakıyor hepimizi.

Uzmanları dinledikçe, endişem büyüyor, Ülkenin dört bir yanı birden sallanacakmış gibi gözlerimi kapatıyor, kendime sarılıyorum. Korkularım büyüyor.

Çünkü aradan geçen yaklaşık çeyrek asır sonra, hala ders almı değiliz. İnsanlar, Hatay enkazının öldüren tozları arasında, amaçsız dolaşıyor. Bir başkanoktada "Açık, aç!" diye bağırıyor ve hükümetin göz boyayan söylemlerine adeta isyan ediyor. Bölge sanki hergün biraz biraz sallanıyor.

Bu arada Marmara bölgesinde yeni deprem iddialarını, beklentilerini düşündükçe, çaresizliğim ağır basıyor yine.

Devlet bu alanda yeni acılar yaşanmasın diye, ne yaptı acaba son 22 yılda? Ne gibi tedbirler alındı bugüne değin?

Bilen birileri varsa, anlatsın.

İnanmak istiyorum istemesine ama, itiraf edeyim, yarınlardan kaygılıyım.

Mehmet CANBOLAT Yorumladı.

Toplum Gazetesi / ALMANYA (YazıYorum: 17 Ağustos 2023)