HOPLAMAK... ZIPLAMAK... - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

HOPLAMAK... ZIPLAMAK...

Toplum24/ALMANYA (Makale: 22 Ocak 2024)

Kemal ŞENER Yazıyor:

HOPLAMAK ZIPLAMAK

Siyaset yazmayacağım, yazmayacağım ama gelip kulağımdan tuttu; masaya oturtup 'yazmaya mecbursun' dedi, olup bitenlere bakıp da nasıl yazmazsın diye ekledi. Emir yüksek yerden, peki dedim, ama yazsam bile konum olacak en son kişi Bayan Akşener olur. Kulağımdan yakaladı, masanın başına oturttu; gülerek “Ama en eğlenceli konu o değil mi ?” dedi.

Kusura bakmayın suç bende değil.

Meğer eskiden siyasal cinayetler mertçe işleniyormuş. Doksan yaşımın basamaklarına basmak üzereyim. Dakikalarca düşündüm, hangi cinayetin mertçe işlendiğini bir türlü bulamadım. Hrant’ın katlinin 17. yılındayız, acaba onu mu mertçe katletti şimdi adını değiştirmek isteyen o katil? Uğur Mumcu mu mertçe arabasıyla havaya uçuruldu? Turan Dursun’u yobazlar mertçe mi katlettiler?  Mehmet Ali Ağca, Milliyet Genel Müdürü Abdi İpekçi’yi mertçe mi vurdu? Mülkiyenin değerli hocalarından Muammer Aksoy hoca mı metçe katledildi?

Sen çok yaşa Sayın Akşener, bak aklıma neler ve neler getirdin durduk yerde. Mesela hop oturup hop kalkman aklıma geldi. Mesela altılı masadan hışımla kalkıp, sonra kuzu-kuzu dönmeni hatırladım. Hafızam daha da eskilere gitti; İYİ Parti'nin kuruluş yıllarında masayı terk edip kısa süre sonra geri dönmenizi hatırladım.

Hop oturup o kalkmak, artık iyice anladım ki Bayan Akşener’in fıtratında var. Kendi payıma zaten pek inanmazdım ama bundan böyle ağzıyla kuş tutsa, zerre kadar inancım yok artık ona. Yemin billâh etse de onun ipiyle asla kuyuya inmem.

Cumhur İttifakı'na dönse bile şaşmam artık. Bu ihtimal konuşulmuyor değil mi?. Birkaç yandaşından bu arzuyu işittiysek, demek ki bir ateş var da dumanı çıkıyor.

Bu olanlar aklıma Samuel Huntington’u getiriyor aklıma. Bizim gibi ülkelerde demokrasi olmaz demişti. Atatürk’ün İsmet Paşa'nın onca gayretine rağmen olmuyor işte. 

Olmamasının nedeni ben söyleyeyim: Bize demokrasiyi o büyük adamlar, altın tepsi içinde sundular. Biz Fransızlar gibi ayaklanıp hapishaneleri basıp getirmedik de ondan.

Bırakalım bunları; canım Yelkovan kuşları gibi gökyüzünün maviliklerinde, bulutların üstüne çıkmak, Norveçli Soprano Sissel’n eşsiz sesiyle söylediği gibi, kuşların kanatlarına binip şarkıların hürce söylendiği ülkelere gitmek istiyor, Atatürk’ün sesini çok sevdiği Safiye Ayla’nın “Otomobil uçar gider” şarkısını mırıldanmak geçiyor içimden.

Bu da Âşık Veysel’in türküsü:

“Eğer benim ilen gitmek dilersen
Eylen güzel yaz gelsin de gidelim
Bizim eller gırçıllıdır açılmaz
Yollar çamur gurusun da gidelim güzel gidelim
Yollar çamur gurusun da gidelim gardaş gidelim

Sökülsün dağların buzu sökülsün
Oğul versin düz ovaya dökülsün
Erzurum dağının gışı çekilsin
Mor goyunlar melesin de gidelim güzel gidelim
Mor goyunlar melesin de gidelim gardaş gidelim

Garac'oğlan der ki buna ne fayda
Irağbet galmadı yoksulda bayda
Bu ay da olmazsa gelecek ayda
On bir ayın birisinde gidelim güzel gidelim
On bir ayın birisinde gidelim gardaş gidelim”

Sissel’in “eğer gideceksen” öfkeyle “git” dediği şarkısıyla hoşça kalın: 

Şarkının İngilizcesini de ekliyorum ilgilenenler için:

“If you go away
On this summer day
Then you might as well
Take the sun away
All the birds that flew
In the summer sky
When our love was new
And our hearts were high
When the day is young
And the night was long
And the moon stood still
For the night bird's song
If you go away
If you go away
If you go away
As I know you will
You must tell the world
To stop turning till
You return again
If you ever do
For what good is love
Without loving you
Can I tell you now
As you turn to go
I'll be dying slowly
Till the next "hello"
If you go away
May me keep
If you go away
But if you stay
I'll make you a night
Like no night has been
Or will be again
I'll sail on your smile
I'll ride on your touch
I'll talk to your eyes
That I love so much
But if you go, go, I won’t cry
Though the good is gone
From the word goodbye
If you go away, if you go away, go away
If you go away
As I know you must
There'll be nothing left
In the world to trust
Just an empty moon
Full of empty space
Like the look
I see on your face
I'd have been the shadow
Of your dog
If I thought it might have
Kept me by your side
If you go away
If you go away”

Kemal ŞENER Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 22 Ocak 2024)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.