"LOZAN, 100 YAŞINDA!"

KÖŞE YAZILARI

"LOZAN, 100 YAŞINDA!"

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 24 Temmuz 2023)
Prof. Dr. Özer OZANKAYA Yazıyor:

LOZAN, 100 YAŞINDA!

ERZURUM KONGRESİ’NİN BAYRAKLAŞTIRDIĞI ULUSAL EGEMENLİK İLKESİNİN 104. YILI VE BU İLKENİN SAĞLADIĞI ZAFERİ VE BARIŞI GETİREN, HATAY’IMIZA DA KAVUŞMAMIZI SAĞLAYAN LOZAN ANDLAŞMASI’NIN 100. YILI, ULUSUMUZA KUTLU OLSUN!

İki dünya savaşını insanlığa yaşatan Bayılı devletler, ne 1918 Versailles, ne de 1945 Potsdam Andlaşmalarıyla insanlığa gerçek barış getir(e)mediler.

Oysa ulusal egemenlik bayrağını dalgalandıran Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ulusal bağımsızlık savaşını bitiren Lozan Barış Andlaşması, yüz yıldanberi, Türkiye’ye hem kendi içinde, hem de tüm dünya uluslarıyla ilişkilerinde barış yaşattı.

Bu barışı bozmak için yine Batılı sömürgeci devletlerin kışkırttıkları bölücü ve orta-çağcıl iç kalkışmalar başarılı olamadı ve Türk ulusu bütünlüğünün bozulmasına izin vermedi, yine vermeyecektir. Türk ulusunun bağımsızlığının ve Türk yurdunun bölünmezliğinin tapusu olan Lozan, onu gerçek değeriyle kutlamak istemeyen iç-dış sömürgen zavallılara inat, sonsuza değin yaşayacaktır.

Lozan’ın anlamını, bugüne değin olduğu gibi bundan sonranda en iyi dike getiren Atatürk’ün tanımlaması, Türk ulusunun yüreğinde ve beyninde altın harflerle yazılı kalacaktır:

“Bu andlaşma, Türk ulusuna karşı yüzyıllardanberi hazırlanmış ve Sevr Andlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok-etme eyleminin çökertilişini anlatan bir belgedir.

“Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir siyasal zaferin eseridir!

"Benim, Türk ulusunun varlığı, bağımsızlığı, egemenliği için neye mal olursa olsun elde etmek ve güvenceye almak zorunda olduğu temellerin (Lozan’da) dünyaca kabul edileceğine kuşkum yoktu. Çünkü Konferans masasında istediklerimiz, zaten gerçekte elde etmiş olduğumuz hakların tanınıp onaylanmasından başka bir şey değildi. Bu haklarımızı koruyup savunacak gücümüz de vardı. En büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi elde etmiş, doğrudan doğruya halkın eline vermiş ve halkın elinde kalmasını sağlayabileceğimizi de eylemli olarak (fiilen) kanıtlamış olmamızdı...”

Lozan’a yönelik emperyalist saldırganları, onların maşaları PKK’yı, tüm orta-çağcıl tarikatları, bunları destekleyen parti ve örgütleri tepeleyip etkisiz kılmakla görevli siyaset, askerlik, adalet, basın, bilim ve sanat kurum ve insanları, ekonomi aktörleri, … Atatürk’ün bu anlatımını, özellikle de “Ulusun egemenliğini kendi eline alması”nın olmazsa olmaz değerini iyi öğrenip özümlemelidirler, kanısındayım. Ulusun egemenliğini kendi eline alması”nın olmazsa olmaz değerini iyi öğrenip özümlemelidirler, kanısındayım…

Prof. Dr. Özer OZANKAYA Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 24 Temmuz 2023)