"ORHAN VELİ ANISINA..." - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

"ORHAN VELİ ANISINA..."

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 21 Ağustos 2023)

Kemal ŞENER Yazıyor:

ORHAN VALİ ANISINA...

“Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!…
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi…”

Yıllarımız Nezih Akkutay’la Hürriyet’in Almanya tesislerinde Zeppelinheim’de birlikte geçti. Bana Müşfik Kenter’in seslendirdiği Orhan Veli’nin şiirlerini topladığı bir CD gönderdi.

Sanki o şiirleri ilk defa duyuyormuşum, hiç bilmiyormuşum gibi tekrar ve tekrar dinledim; dinliyorum. Doksanıma merdiven dayayan hayatımın anılarını film şeridi gibi birer birer getirdi aklıma. CD’nin kapağında o meşhur şiirinin rakı şişesinde balık olsam resmi de vardı. Aklıma bana rakı adabını, nasıl içileceğini öğreten, gazetecilik dersleri de veren Mehmet Kemal Kurşunluoğlu ve tabii Nevzat Ünlü geldi.

Ankara’nın Gençlik Parkında Gençlerbirliği köftecisinde biz yeni yetme gazetecilerin akşamlarını düşündüm de öyle zengin bir rakı sofraları anılarım yok. Yıllarca aynı odada çalıştığımız ne Cüneyt Arcayürek’le, ne Yılmaz Tunçkol’la, ne Behiç Ekşi'yle, ne Ali Utku’yla rakı içmişliğim var. Oktay Ekşi’yle bile yok. O nedenle olacak rakıyla ilgili anıları, fıkraları okumasını dinlemesini çok severim. İşte onlardan biri, hem de büyük adamla Atatürk’le:

“1923 yılında İzmir Kordon’daki, Naim Palas’ta, gün batımı rakı içerken, Rum garsonu çağırır: 
“Vre Dimitri, gel bakayım.”, 'Çocuk “Buyur Pasam” der.
İşgal sırasında İzmir’e gelen Yunan kralı, Konstantin’i kastederek, ’Sizin Kosti, geldi mi buraya?’ ‘Geldi Paşam. ‘Oturdu mu bu masaya?’,
‘Oturdu Paşam.’ ‘Güneş batarken rakı içti mi? ‘İçmedi Paşam.’
‘E, o zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye almış İzmir’i?’ diye sorar.“

Rakı yapımında imbikten süzülen damlaların terlemeye benzetilmesi ile Arapça’da ter anlamına gelen ‘arak’ sözcüğüyle anılan ve zamanla bugünkü adını alan ‘rakı’, Anadolu kültüründe edebiyat, şiir, gastronomi ve daha birçok alana etki etmiştir.

İşte onlardan biri Cahit Sıtkı Tarancı’nın Abbas’ı:

“Haydi Abbas, vakit tamam;

Akşam diyordun işte oldu akşam.

Kur bakalım çilingir soframızı;

Dinsin artık bu kalb ağrısı.

Şu ağacın gölgesinde olsun;

Tam kenarında havuzun.

Aya haber sal çıksın bu gece;

Görünsün şöyle gönlümce.

Bas kırbacı sihirli seccadeye,

Göster hükmettiğini mesafeye

Ve zamana.

Katıp tozu dumana,

Var git,

Böyle ferman etti Cahit,

Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.”

Dedim ya Rakı kıralı olan bir içki, Aydın Boysan anlatıyor:

“Rakı sofrası mezeleri ve donanımı ile göze hitab eden bir masadır. Asla karın doyurmak için oturulmaz. Muhabbetin güzelliği masanın donatılmasına da yansır. O yüzden masanın görüntüsü kirletecek pislikler masada bırakılmaz. Abuk subuk yerlere peçete tıkılmaz.

– Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar.

İşte bir diğer çok önemli kural: Rakı ve su özgül ağırlığı farklı maddeler. Bunların karışımı çok önemli. Buz ise genelde bu karışımı bozuyor. O yüzden rakı iyi soğutulmuş olmalı ve su da neredeyse sıfır derecede olmalı. Rakıyı derin dondurucuda tutabilirsiniz, donmaz.”

Tarihimize adını yazdıran ünlü rakı içenlerimiz de var. Onlardan biri Bekri Mustafa; onun Osmanlı padişahı IV. Murad ile anısı merak edilir. Bekrî Mustafa (1539; Kadırga - 1600?; Eminönü), Osmanlı döneminde yaşamış hafız ve fıkracı.

Edebi sayfalara hakkında düşen satırlardan bazıları şöyle:

“16. yüzyılın sonu ve 17.yüzyılın başında İstanbul'da yaşamış, fıkraları halk içinde yıllar boyu dilden dile aktarılan ünlü Osmanlı içkicisi, sarhoşudur. İçkiyi yasaklayan lV. Murad'a yazdığı fıkralar, onun bu dönemde yaşadığını gösterir. Eminönü'nde yaşadığı ve oraya gömüldüğü kaydedilmiştir.

Nasreddin Hoca'ya benzer şekilde yaptığı fıkralar zaman içinde halk tarafından genişlemiş, halk mizah kültürünün ve aynı zamanda içkiyi seven Bektaşi geleneğinin bir parçası haline gelmiştir.

Çocukken aldığı eğitim ile hafız olmuş, erken yaşta içkiye başladığı için Bekri lakabını almıştır. Uzun boylu iri yarı birisi olduğu bilinmektedir.

Tedbil gezen IV. Murad bir gün Bekri'nin sandalına biner. Bekri'nin içtiği şeyden o da ister. İlk başlarda çekingen olan Bekri, içtiği içkiden ona da verir. IV. Murad "Ben bunu yasaklamadım mı?" diye sorar. Bekri "sen kimsin?" deyince IV. Murad "padişahım," der. Bekri hemen testiyi alır ve şöyle der: "Yeter iki kere içince kendini padişah sandın, bir daha çekersen haşa Allah diyeceksin"

Mehmet Kemal’den iki şiirle ben kendi anılarıma dönüyor; sizi, de dendi anılarınızla baş başa bırakıyorum:

“Pervane

Seni bir görüp bir yitirmek seni,

Seni bir görüp bir yitirmek,

Gür bir ormanda ayrı türden bir ağaç gibi,

Hedefine varmayan bir serseri kurşun,

Ya da bir büyük kavganın dışında kalmak,”

Yatağını şaşırmış bir nehir olmak,

Bilmediği denizlere akma”

Ve bir de “Bir Demet Yalnızlık Çiçeği”

“Ben kaldım yine geceyle baş başa

Karanlıkta kazırım bu nağmeleri sana

Işıldar bu nağmeler karanlığa

Armağan olsun yalnızlığım yare

Ufak bir tebessüm

Büyük teselli gülüşün

Ey yar nasıl parlar gülüşün

Işıl ışıl doğan güneş gibi

Ana yüreği gibi özlemim sana

Sabahın bekleyişi gibi güneşi

Avuçlarıma doğsa ellerin

Yar ne büyük mucize varlığın”

 

Ve Orhan Kemal’in en çok sevdiğim o ada senin bu ada benimi olmazsa olmaz:

“Gün olur, alır başımı giderim,

Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.

Şu ada senin, bu ada benim,

Yelkovan kuşlarının peşi sıra.

 

Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;

Çiçekler gürültüyle açar;

Gürültüyle çıkar duman topraktan.

Hele martılar, hele martılar,

Her bir tüylerinde ayrı telaş!...

Gün olur, başıma kadar mavi;

Gün olur başıma kadar güneş;

Gün olur, deli gibi...”

Kemal ŞENER Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 21 Ağustos 2023)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.