TERÖRÜN KAYNAĞI KURUTULMADAN...

KÖŞE YAZILARI

TERÖRÜN KAYNAĞI KURUTULMADAN...

Toplum24/ALMANYA (Makale: 23 Ocak 2024)

Alp HAMUROĞLU Yazıyor:

TERÖRÜN KAYNAĞI KURUTULMADAN...

TERÖRÜN DESTEĞİ ÖNLENMEDEN...

Silahlı Kuvvetlerimiz son haftalarda sistemli olduğu düşünülecek kadar üst üste terör saldırılarından kayıplar verdi. Elbette sarsıcıydı. Saatler süren televizyon yorumcularının paslaşarak yaptıkları programlara malzeme oldu. Nasıl gerçekleştirildikleri anlatıldı. Nedenleri, çareleri düşünüldü. Kimi zaman doğru belirlemelere rastlanıldıysa da geçecek zaman içinde kayıplar konusunun önemsizleşeceğinin farkına da varıldı.

Kayıplara neden olan PKK menşeili saldırıların sınırlar ötesine yapılan planlı terör örgütü temizleme faaliyetiyle ilgili olduğu ortak görüş. Resmi ağızların “son çırpınışlar” söylemine sarıldığı da görülüyor.

Saldırıların misilleme olmaktan çok, caydırıcı olmasının amaçlandığı söylenebilir. Adeta Pençe-Kilit türü harekatlar yaplıdıkça bunlar olur denmek isteniyor. Bu mesajın amacı da harekatların durdurulması. Sonuç vermesi düşünülemez, ama böyle.

Şimdi değerlendirme zamanı.

PKK terörüne yurt dışında da, içinde de destek veren güçler, siyasetçiler var. Zaten terör dış destek olmadan hiç bir ülkede uzun süreli olamaz. Burada bu dış destek, ki bunun için en somut olarak ABD’yi görmek gerekir, bu, hem maddi, hem de manevi olarak ortada. Kendini gizlemeye bile çalışmıyor. Resmi desteğini ilan ediyor. PKK’yı muhatap alıyor, sürekli silah, malzeme ve mühimmat sağlıyor, eğitim veriyor, savunuyor, hatta onlar “benim kara gücüm” diyor.

Ayrıntıya girmeden kestirme söyleyelim; PKK-PYD’nin terörü ile savaş bu bağlantısı parçalanmadan Türkiye’de terör bitmez. Aslında Türkiye PKK ile savaşmıyor, ABD ile savaşıyor. Bunun gereklerinin yerine getirilmesi lazım.

PKK-PYD ile savaşan Türkiye’nin yönetiminde ABD’nin sözünü etmekten kaçınanlar var. Sözünü edenler var ama etmeyenler de var, yönetimdeki bu ayrılık sonuçlanmalı, ikircikli durum sona ermeli. ABD, Türkiye’ye düşman olduğunu gizlemeden, dahası, göstermeye bile çalışarak karşımızda duruyor.

ABD, Türkiye için dışımızdaki düşman bile değildir, kurduğu üslerle, tesislerle, istihbari teknik donanımlarıyla, askerleriyle, havaalanlarıyla sınırlarımızın içinde olduğu gibi, “dostları”yla, partileriyle, devlet içindeki görevlileriyle, Amerikan vatandaşı olmuş Türklerle de içimizdedir.

Bu bağlardan, bu yüzlerden Türkiye’nin kurtulması gerekiyor.

ABD ile, o bize düşmanlık yaparken ve biz ona dostken terörden kurtulamayız.

Ayrıca terörün maddi ve siyasi kaynağının bir bölümü de Türkiye’nin kendi yapısı içindedir. PKK’yı savunan ve destekleyen partiler TBMM içindedir, bu partilerle uzlaşma arayanlar TBMM içindedir, teröre arka çıkan partiler TBMM içinde seçime bile girmeden seçim için para yardımı alıyor, PKK’yı savunan bölücü partileri kapatmayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi terörün devamına hizmet ediyor.

Dolayısıyla Türkiye’nin resmi ve siyasal hayatında da terörün dayanakları var. Devletin silahlı gücü terörle savaşırken devletin silahsız güçlerinden terörün yararlandığını görüyoruz. Bu durumda terör elbette bitmez.

Terörü bitirmek için Silahlı Kuvvetler’le milletin işbirliğine, devletin de her organı, her kurumu, her hücresi, her yetkilisi, her görevlisi katılmalıdır. Böyle bir topyekûn mücadele gereklidir. Terör, kuralsız savaş demektir. Böyle bir savaşta anlaşma şansı yoktur. Bu hayal sona ersin!

Alp HAMUROĞLU Yazdı.

Toplum24/ALMANYA (Makale: 23 Ocak 2024)