"UYKUSUZLUĞUN SEBEBİ DOLUNAY MI; YOKSA?..." - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

"UYKUSUZLUĞUN SEBEBİ DOLUNAY MI; YOKSA?..."

Toplum24/ALMANYA (YazıYorum: 14 Ocak 2024)
Mehmet CANBOLAT Yorumluyor:
 
UYKU PROBLEMİ ÇEKENLERİN DİKKATİNE…
Bugün günlerden Pazar.
Hiç olmazsa şu tatil gününde, katıksız, rahat bir uyku çektiyseniz ne mutlu size. Değilse malum. Büyük olasılıkla uyku probleminiz var demektir.
 
Yapılan genel tesbitlere göre, dünyada her iki kişiden biri, uyku sorununa sahip. Yüzde 70’lik oranda insan ise, kesintisiz uyku yaşamıyor ve uykusunun sık sık bölündüğünden, uyandığından şikayetçi.
Elbette bunun bir dizi sebebi olabilir. Hekim veya psikolog değilim ama, yine bir gazetecilik merakıyla, yaptığım farklı araştırmalardan kendime çıkarttığım sonuçları, ilginizi çekebilir düşüncesiyle, kısaca paylaşmayı yeğliyorum.
 
Uykusuzluğa genel sebep olarak bir dizi sağlık sorunları gösteriliyor.
Bunlar arasında örneğin yüksek tansiyon hali, Kan dolaşım sistemindeki arızalar, veya kalp atış ritminde bozukluklar gösteriliyor. Bu arada vücudun bağışıklık sistemindeki direnç zayıflığı, üşütme hali ve kimi enfeksiyonların da uykusuzluğa veya uyku bölünmelerine sebep olacağı düşünülüyor.
Uyku sorunu çekenlerin yalnız olmadığını söylemek istiyorum.
 
 
Çünkü o konuda sorun yaşayanlardan biri de bu satırların sahibi olunca, ister istemez, bunun sebeplerini aramak, farz oluyor insana.
 
Çeşitli bilim kaynaklarına indim dün gece yarısı. Uykusuzluğun ne gibi sebepleri olabileceğine dair, farklı bilimsel makaleler okudum.
Bu arada uyku sorunu çekenlerin, kendi durumlarını anlatan özel öykülerini de taradım.
Çoğu katılımcı, ilginçtir; uykusuzluğuna Dolunay’ı sebep göstermiş.
Zaman zaman aynı gerekçeyi kendime yorduğum da oluyor ama, Dolunay her gece yok ki! Başka bir şey olmalı, diye düşündüm.
 
Basel Üniversitesi’nce 2013 yılında yapılmış bir deneyin sonuçlarına rastladım. Buna göre, „…Dolunay, elbette, uykusuzluğumuza veya bölük pörçük uyku hallerine sebep oluşturabilir…“ deniyor.
Uzmanlar bu yorumlarına gerekçe olarak, Dolunaylı gecelerde insanların uyku halinin, alışılmışın dışında 20 dakikalık bir gecikmeyi gösteriyor. Raporda ayrıca, o günlerde insanların, alışık olduğu zamandan 30 dakika daha az uyuduğu bilgisi de göze çarpıyor.
 
Benzeri bir başka raporda ise, Dolunay’ın göründüğü, yani gökyüzünde ayın daha parlak olduğu zamanlarda, insanın uyku ve uyanık kalma durumlarını yöneten Melatonin sistemindeki hareketlilik, uykusuzluğun gerekçesi olarak gösteriliyor veya dolaylı bir etki yaratabileceği belirtiliyor.
 
Yani yine uzmanlara göre, bir insan vücudunda Melatoninin düzeyi düşük ise, o zaman insan ruhu ve bedeni huzursuz olmaya başlıyor. Bu arada melatonin düşüklüğü süreklilik arzetmesi halinde, uykusuzluk giderek kronik bir hal almaya başlıyor.
 
 
Washington Üniversitesi’nin 2014 yılı raporları ise, bunu kabul etmiyor ve 5 yıllık bir zaman diliminde 30 denek üzerinde yapılmış laboratuvar uyku testlerinin sonuçlarına dayanarak, Dolunayın insanların uyku sürecine somut olumsuz bir etkisinin olmadığını öne sürüyor.
Görüldüğü gibi bilim dünyası, bu konuda hemfikir değil.
 
Belki de insanların „Dolunay geceleri ben hiç uyuyamam. Gözüme bir gram uyku girmez. Huzursuz olur ve yatakta döner dururum“ tesbitini, psikolojik bir durum olarak da degerlendirmek mümkün olabilir. Yani gerçekten öylesi günlerde insanlar, buna tartışmasız inandığı için, uykusuzluk veya daha az uyuma durumlarını yaşıyor olabilir.
Dolunay zamanında uyku kaçması, uyku bölünmesi veya hiç uyuyamama durumlarına maruz kalanlar için, 2024 yılı bir özel test yılı olsun, dileyelim.
 
Günlük uyku haliniz; gayet iyi / rahatsız edici değil / bölük pörçük / gece hiç gözünü kırpamama gibi hallerden hangisini, hangi aşamada yaşıyorsunuz, bilemeyiz ama, isterseniz bu yıl kendi özel tesbitlerinizi yapın.
Normal geceleri uyku halinizi yukarıda belirttiğimiz hallerden birini seçerek kayda düşün ve bunu Dolunay geceleri ile de özellikle kıyaslayın.
 
Belki ciddi bir durum tesbitini Toplum Gazetesi olarak birlikte yapabilir ve incelenmesi için bilim dünyasına da sunabiliriz. Ne dersiniz?
 
 
Çünkü böylesi sosyal erişim alanları da, bir anlamda ciddi bir laboratuvar olabilir. Ne dersiniz?
Bu tarihleri şimdiden bir köşeye not ediniz ve diğer günlerde güzel uyku / düzensiz uyku / hiç uyuyamama gibi haller ile kıyaslayınız. Karar sizin.
 
Huzurlu bir gün ve Pazar gecesi güzel bir uyku dileğiyle, işte bu yıla özgü Dolunay tarihler:
 
25 Ocak, 24 Şubat, 25 Mart, 24 Nisan, 23 Mayıs, 22 Haziran,
21 Temmuz, 19 Ağustos, 18 Eylül, 17 Ekim, 15 Kasım ve
15 Aralık 2024.
 
 
Mehmet CANBOLAT Yorumladı.
Toplum24/ALMANYA (YazıYorum: 14 Ocak 2024)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.