Toplum24 / ALMANYA (Makale: 26 Ağustos 2023)
Kemal ŞENER Yazıyor:
VİVA ZAPATA VE İNCE MEMED
Facebook ara sıra bir kaç yıl önce yazdıklarımı sanki içimi okuyor gibi “hatırlamak istediğimin” farkına varıp aklıma düşürüyor. Son olarak 60lı yıllarla ilgili yazımı hatırlattı. Baba olduğum, iki kızımı kucağıma aldığım o yıllarda izlediklerim, okuduklarım dinlediklerim birer birer film şeridi gibi aklıma geldiler. Hey gidi günler. Ama o yaşlarda değilim artık. Aklıma sadece o güzellikler değil, bugün yarın diye ertelediklerimi, izleyemediklerimi, okuyamadıklarımı, yapamadıklarımı da aklıma getirdi ve bana defalarca keşke dedirtti. Mesela o yıllarda kendimi deliler gibi işime vermemden dolayı üniversiteyi bitirmemiş olmamı, 80. yaş günümde bugün artık bir kağıt parçasından öte kıymeti olmayan diplomayı almamı hatırlattı.
Gevezeliği bırakıp konuma geleyim. O dönemde izleyemediğim filmlerden biri de Viva Zapata’ydı; iş yoğunluğundan o filme vakit bulamamıştım. Oysa dünya film klasikleri arasına girmişti. Elia Kazan gibi dünyaca ünlü bir yöneticinin eseri ve yazarı da John Steinbeck olan, Pulitzer ve Nobel edebiyat ödülü dâhil sinema dünyasının tüm ödülleri ile ödüllenen filmin başrollerini de gene dünyanın en ünlü aktörleri Marlon Brando ve Antony Quinn paylaşmışlardı.
Beyaz Perde uzmanlarına göre İspanyolca çok yaşa Zapata demek olan film 1910'dan 1917'ye kadar süren Meksika Devrimi'nin en önemli kişiliklerinden biri olan köylü lider Emiliano Zapata'nın, Meksika'nın gaddar diktatörü Porfirio Díaz'ın yozlaşmış ve baskıcı rejimine karşı başlattığı mücadelenin öyküsü. Yaşar Kemal’in İnce Memed’i gibi köylünün zorbalığa karşı mücadelesini anlatan bir eser. Viva Zapata’da köylüler diktatöre, İnce Memed'de ise ağaya başkaldırırlar
Filmin tanıtım sloganı da zaten"Efsane olmuş bir haydut! Meksika'nın beyaz atlı kaplanının kükreyen öyküsü."
Filmin konusuna gelince uzmanlar kısaca şöyle özetliyorlar:
“1909 yılında aralarında Emiliano Zapata'nın da (Marlon Brando) bulunduğu bir grup Meksikalı köylüden oluşan heyet, yaşadıkları bölgedeki adaletsizlikleri aktarmak üzere Meksika'nın devlet başkanı Porfirio Diaz'ın huzuruna çıkarlar. Üzerleri hakaret edilircesine aranarak huzura kabul edilen bu pejmürde kıyafetli insanlar oldukça ezik tavırlar içindedirler. Hükümete yakın toprak ağaları tarafından verimli topraklarına el konmuş ve çorak, kayalık bir bölgede yaşamaya zorlanmışlardır. Çekinerek arz ettikleri bu şikâyetleri Diaz tarafından kulak ardı edilir. Bu duruma heyettekilerden bir tek Zapata itiraz eder ama bu karşı gelmesi Diaz tarafından mimlenmesinden başka işe yaramaz.
Yasal yollardan haklarını alamayınca Emiliano Zapata, kardeşi Eufemio Zapata (Anthony Quinn) ile birlikte Meksika'nın güneyinde bir isyanı başlatırlar. Meksika'nın kuzeyinde de aynı şekilde Pancho Villa ayaklanmıştır. Her iki isyancı da naif reformcu Francisco Madero’nun liderliği altında güçlerini birleştirirler. Sonunda Diaz ülkeyi terk etmek zorunda kalır ve yerine Madero geçer. Madero iyi niyetli ve inançlı bir reformcudur ama işleri kısa sürede çözecek gibi gözükmemektedir. Zayıf karakterli bu lider Zapata'nın köylülerinin toprak sorununa köklü bir çözüm getiremediği gibi hemen General Huerta’nın etkisine girer. Durumdan hoşlanmayan ve kendine sunulan nimetleri de geri tepen Zapata güneye, bölgesine geri döner. Bir darbeyle Madero'yu öldürüp idareyi ele alan General Huerta, Zapata'nın peşine düşer ama Zapata'ya yenilir.
Artık General rütbesi almış olan iki devrimci, Zapata ve Pancho Villa merkezde buluşurlar. Zapata'ya saygı duyan ve onun gerçek bir lider olacağına inancı tam olan Villa, ülkenin başına geçmekte çekimserdir.
Pancho Villa'nın ısrarı ile bir süreliğine ülke yönetimini alan Zapata'nın, mevcut rejimin de en az öncekiler kadar yozlaşmış olduğunu anlaması uzun sürmez. Politik veya askerî gücü eline geçirenlerin, uğruna savaştıkları halkı unutup tıpkı devirdikleri despot liderler gibi halka zulmetmeyi sürdürdüklerine şahit olur. Kendi bölgesinden gelen bir köylü heyetini kabul ettiğinde onlardan kardeşi Eufemio Zapata'nın bölgesinde diktatör kesildiği ve kendi kanunlarını uyguladığını, köylülerin topraklarına ve hatta kadınlarına el koyduğunu öğrenir. Bıkkın bir şekilde sorunla ilgileneceğini söyleyip köylüleri başından savmaya çalışırken filmin başındaki Diaz gibidir. Hatta köylülerden biri de tıpkı onun yıllar önce yaptığı gibi ısrarcı davranınca köylünün adını tıpkı Diaz'ın yıllar önce kendisine yaptığı şekilde kalemle işaretlerken birden kendine gelir. Her şeyi olduğu gibi bırakarak bölgesine döner ve kardeşinden hesap sorar. Kardeşi karısını elinden aldığı köylü tarafından gözlerinin önünde öldürülür. Kardeşinin haksız olduğunu bilen Zapata buna ses çıkarmaz.
Köylülere kendi topraklarını kendi silahlarıyla savunmalarını, bunu yaparken de sadece kendilerine güvenmelerini, asla liderlerden veya kurtarıcılardan medet ummamalarını salık veren Zapata mücadelesine kaldığı yerden devam ederken yalnız başına gittiği bir köyde kendisine tuzak kurulur ve delik deşik edilerek öldürülür. Tanınmaz hâle gelmiş cesedi ibret için kendi köyünün meydanına bırakılır. Ancak köyün sağduyulu yaşlıları bu cesedin tanınmayacak durumda olduğunu ve Zapata'ya ait olmadığını yayarlar. Önemli olanın kişiler değil bir inanç sistemi olduğu yönündeki Zapata'nın öğretilerinin böylelikle hayata geçmiş olduğu anlaşılır.”
Sadece İnce Memed’imiz değil, halk ozanlarımız da var haksızlığa başkaldıran. İşte Köroğlu Bolu Beyine sesleniyor asırlar öncesinden:
“Benden selam olsun Bolu Beyi' ne
Çıkıp su dağlara yaslanmalıdır.
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir.
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı.
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.
Köroğlu düşer mi yine sanından,
Ayırır çoğunu er meydanından,
Kırat köpüğünden, düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır.”
Kemal ŞENER Yazdı.
Toplum24 / ALMANYA (Makale: 26 Ağustos 2023)
0 Yorum