YOKSA ALLAHA MI KALDI? - Toplum24
KÖŞE YAZILARI

YOKSA ALLAHA MI KALDI?

Toplum24 / ALMANYA (Makale: 9 Kasım 2023)

Kemal ŞENER Yazıyor:

YOKSA ALLAHA MI KALDI?

Yaşım 90‘a merdiven dayadı. Çok partili yaşama geçmemizden bu yana siyaset sahnemizin tüm perdelerini gazeteci olarak izledim. Menderes döneminden; cumhuriyeti kuran, demokratik yaşamın ilk adımlarını da atan partinin kapatılması hevesinden başlayarak olup bitenleri, darbeler, muhtıraları birer bir tanığı olarak haberleştirdim.

Demem o ki o dönemlerin hiçbiri beni bugün yaşamakta olduğumuz dönem kadar kötümser yapamamıştı. Hiç bir dikta heveslisi Erdoğan kadar ne yasa, ne anayasa dinlemez olmuştu çünkü. Hiçbir dönem bugünkü kadar hak hukuku ayaklar altına almamıştı. Yargımız hiçbir dönemde siyasetten aldığı emirlerle kararlar vermemişti.

Peki, hukuka aykırı kararlar hiç mi alınmazdı; alınmasına alınırdı da dikta heveslisinin emirleriyle değil çıkarttığı kanunlarla alınırdı; kısacası yargıçlar emirle kararlar vermek durumuna düşürülmezlerdi.

Daha da önemlisi partiler de bugünkü kadar liderlerinin sultasında olmamışlardı. Lider ne kadar dikta heveslisi olursa olsun partilerinin içinde çok ciddi tepkilerle karşılaşırlardı. Grup toplantılarında dikta heveslisi lider çoğu zaman muhalefet sözcülerince de ağır şekilde eleştirilirdi.

Demokrat Parti grubu Menderes’in bakanlarını istifa etmek zorunda kaç kez bıraktı, hatırlamıyorum. Ama bir keresinde Menderes kabinesini toptan düşürdüğünü hatırlıyorum.

Eleştirileri dikkate alınmayan iktidar milletvekilleri topluca istifa ederlerdi. Bugün AKP’den sadece iki kişi, Babacan ve Davutoğlu istifa edebildi, ne var ki onları takip eden bir kişi bile çıkmadı.

Kısacası o dönemin dikta heveslisine karşı sigortaları vardı. Sigortalar ara sıra atsa da önemli olanı var olmalarıydı.

Bugüne geldiğimizde dikta heveslisine partisinde karşı çıkan tek bir vekil görmedik henüz.

Anayasa Mahkemesi sus-pus.

Peki, bu duruma nasıl gelindi? Hemen söyleyeyim, Bay Erdoğan da Feto’nun ordumuza Amerikalılar’dan öğrendiği kumpas kurarken yargıyı kullanma metodunu aynen kullanmaya başladı da geldik, o metotla devletin tüm çivilerini, tahtalarını birer-birer sökmesiyle geldik. Yargıtay’ı en üst mahkeme olan Anayasa Mahkemesine kafa tutacak kadar emrine aldığı için geldik..

Hangi birini yazmalı, kanunsuzluklar, hukuksuzluklar, anayasa ihlalleri o kadar çok ki yazmakla bitecek gibi değil.

Demem o ki geleceğimiz karanlık değil, zifiri karanlık.

Gidişat o ki Bay Erdoğan’dan bir an evvel kurtulamazsak uçurumdan ha yuvarlandık ha yuvarlanmak üzereyiz çünkü.

Yarım yamalak da olsa hala kalabilmiş olan kurumlar, özellikle AKP grubu bir an evvel bir zamanların Demokrat Parti grubu gibi Erdoğan’a kırmızı ışık göstermezse kurtuluşumuz Allaha kalmış demektir.

İnanmak da istemiyorum, kurtuluşumuz gerçekten Allaha mı kaldı?

Bu siyaset şiirini İrlandalı şair William Butler Yeats yazmış:

“O kız orada dururken

Ben nasıl bütün dikkatimle

Roma’nın, yok Rusya’nın

Ya da İspanya’nın

Politikaları üzerinde durayım?

Oysa gezmiş görmüş bir adam bu

Ne söylediğini bilen.

Öbürü de mürekkep yalamış

Bir politikacı,

Belki de söyledikleri doğru

Savaş ve savaşın belalarıyla ilgili,

Ama ah, genç olsaydım da yeniden

Kollarıma alabilseydim o kızı!”

Kemal ŞENER Yazdı.

Toplum24 / ALMANYA (Makale:  9 Kasım 2023)

Paylaş

0 Yorum

Yorum Yaz

Yorum yapmak için giriş yapınız.